21 Mart 2012 Çarşamba

Akıllara göre hitabet tekniği

Akıllara göre hitabet tekniği,
Peygamber efendimiz (s.a.v)
“İnsanların akıllarına ve seviyelerine göre hitap ediniz”
“Tekellüf haramdır, tekellüften men olunduk”
İnsanların anlayacağı şekilde, seviyelerine inerek konuşmamız gerektiğini buyurmuştur..
1. Peygamberimizin (sav) Hitabeti:
Hitabet: “Sûhulet ve fesahatle, inad-ı nutk etmek hassesidir.” “Konuşma satanıdır.” “Fikir ve duyguların en güzel şekilde ifadesidir.” En güzel söz Kelamullah olan Kur’an’ı Kerimdir. Sonra onun tercümanı olan Peygambermizin (sav) sözü olan Hadis-i mebeviyedir.
Hitabeler: Siyasi, Askeri, Hukuki ve Dini olmak üzere dört ana grupta toplanır. Kur’an ve Hadislerde bunun en güzel örnekleri mevcuttur.
Peygamberimiz (sav) hutbe okuduğu zaman cemaate, konuya ve durumun ehemmiyetine, mevzunun durumuna göre sesini yükseltir, bazen öfkesi artar ve gözleri kıpkırmızı olurdu. O kadar canlı ve heyecanlı konuşurdu ve ahretten, cehennem azabından ve insanı bekleyen tehlikelerden öyle haber verirdi ki dinleyenler Medine’nin hemen yanı başında dağların arkasında düşman Medine’yi basmak ve kendilerini öldürmek için bekliyor gibi ölümden ve ahretten korkardı.
Resulullah (sav) tatlı ve yumuşak konuşurdu. Dinleyiciyi usandırmamak için istekli oldukları zaman söz söylerdi. Nefret ettirmemek için sözü unutmazdı. Ses tonunu da dinleyiciye ve mevzua göre ayarlardı.
Nitekim Peygamberimiz (sav):
“Bulabilen kimse iş elbisesinden hariç Cuma günü için bir elbise tahsis etse ne güzel olurdu!” buyurmuşlardır.
Peygamberimiz (sav) ayrıca koku sürünmeyi de ihmal etmezdi.”
Hz. Ali (ra): “Tatlı sözlü olanı sevmemek mümkün değildir
2. Hitabetin Unsurları:
2.1. Giyim-Kuşam-Kıyafet: “İnsanlar, kıyafetleri ile karşılanır; liyakatlerine göre uğurlanırlar. Hatip kıyafeti örfe uygun ve temiz olmalı. Dinleyici hatibin sözüne önce kıyafetine bakarak değer verir. Düzenli ve temiz bir giyim, sözün değerini arttırır.
Abdullah bn. Ömer (ra) anlatıyor: Resulullah (sav) hutbede: “Allah-ü Azimüşşan kıyamette gökleri toplar, dürer ve sağ eline alır: “Melik benim! Nerede cebbarlar, nerede mütekebbirler?” Sonra yerleri sol eline alır, dürer ve “Melik benim! Nerede cebbarlar, mütekebbirler” der.” Resul-i Ekrem bunu yaparken ellerini açıp, kapatıyordu. Minber de kökünden sallanmaktaydı. O derece ki, Resulullahla beraber devrilecek sandım” diyerek peygamberimizin (sav) mevzuya göre sesini ve jestlerini ayarladığını ifade etmiştir.
“Yetimin kefili olanla ben cennette şu ikisi gibiyiz” derken şehadet parmağı ile orta parmağı göstermiştir.
Muaz bn. Cebel’e tavsiye ederken dilini tutarak: “Bunu muhafaza et” buyurmuştur.
Hz. Ali (ra) “Ya Resulullah, ruhumuz Allah’ın elindedir, dilerse o kaldırır” diyince Resulullah (sav) eliyle dizine vurarak “İnsan ne kadar mücadelecidir” ayetini okumuştur.
Konuşurken, yüksek sesle konuşulmamalıdır. Zira Yüce Allah bunu “Yürüyüşünde mütedil ol, sesini kıs, seslerin en çirkini eşeklerin sesidir” ayeti ile kerih görmüştür. Muhatabın işiteceği şekilde aheste, aheste söylemelidir. Sessizliği esas almalıdır.

Saygılarla

Vedat Bağlan Sanatçı

"Vedat Bağlan Blog Makale yazıları Fihristi Alfabetik listesi "

"Translate Çeviri"

http://www.vedatbaglan.com
http://facebook.com/vedatbaglan
http://tr-tr.facebook.com/pages/vedatbaglancom/167024723324771
http://www.facebook.com/pages/Vedat-Ba%C4%9Flan/132576160097013
http://twitter.com/VedatBaglan
http://vedatbaglan.blogspot.com
http://www.trsohbetler.com/
http://www.facebook.com/haberler.x
http://www.flightsfounder.com/

Hiç yorum yok: