26 Ocak 2014 Pazar

Türkiye'de güvenecek ne kaldı?


Türkiye'de güvenecek ne kaldı?

Dünya üzerinde, Türkiye denince akla ilk gelenlerden birisi doğal güzellik ve turizim cenneti olmasıdır.
Yani insanların, doğal güzelliği tabiatı severek, bu Ülke'ye güvenerek gelmeleri, gayet doğal ve hoş karşılanmalıdır.
Benim Hollanda'da seyahat acentam var iken ,binlerce Hollandalı'yı, Türkiye'ye yollamış ve bu Ülke'ye döviz getirisi sağlamıştım.
Yine Türkiye'nin doğal güzelliğinde yetişen, sebze meyve,kuru bakliyat,ve diğer ürünlerimizi ,Hollandaya getirenlerden olmuştum.
Hollanda tarihinde İlk olarak, Rotterdam sebze hâlinde yer açan kişi olarak ki, o zamanlar Hollanda gazeteleri beni ilk başlıkda yer vererek anlatmıştı.
Türkiye'ye hem turist yollayarak döviz girdisi ,hem de ihracat yaparak ayrı bir döviz girdisi getirisi sağlamıştım.
Türkiye'ye güvenme konusu, daha o zamanlardan tecrübeli bir kişi olarak,bize mal taşıyan tır şoförlerinden tutun, kendilerine yolcu yolladığımız otellerin personeline ve rehber firmalara kadar tarafımızdan yeterince aşina olmuş ve artık kime nasıl güvenmemiz gerektiğini taaa o zamanlardan beri öğrenmiş olduk.
Hollanda'da yine, ilk bilgisayar ve elektronik toptancılığı ve seyahat acentalığı yaptığım büromdaki masada bir not kağıdına, şu sözleri yazmış ve her sabah geldiğimde bu not kağıdını okurdum.

1.Hata bendemi?
2.Hitap ettiğim Toplumdamı?
3.Seçtiğim meslektemi?

Aradan yıllar geçti ve bu not kağıdındaki sorulara şu cevabı buldum ve verdim.

2.Hata hitap ettiğim bu toplumdadır.

Tabi bu hitap ettğim toplum derken, kendimde bu toplumun bir ferdi olduğumu elbetde unutmadım.
Ama,ben daha çocuk yaş'da yetim olup, ağabeyim tarafından ilk olarak Londra sonra Hollanda'ya giderek gerek tahsil gerek kültür olarak bir avrupalı kültürü aldığım için kendimde sadece o farkı gördüm.

70 li yıllarda ağabeyimin İngiltere'de ki aynı burgerking veya McDonalds tarzı,
Wimpy lokantalar zincirinden 3 adet vardı ve ben o kendi lokantalarımızda çalışıyor,hem okula gidiyor hem de, ilk olarak patates soyma ile başladığım sonra bulaşıkçılık sonra garsonluk ve aşçılık tecrübeleri ve ordaki toplumla bire bir ingilizce konuşuyordum.
Hâttâ ilk kız arkadaşım kanadalı christin'la da baya samimi olmuştum . :)

Neyse, şu ciddi, ciddi, ele aldığım makaleyi biraz muhallebiye çevirip,bu konulara fazla dalmayım.
Ayrıca artık torunlarımız var, sonra bakarsın, "vay bea dedemiz neymiş eskiden" felan derler keratalar.
Ah bide bilselerki dedeleri zamanında bas gitar çalarak solistlik yaptığı dönemlerde,
Hollanda'da kraliçe etkinlik günlerinde, açık havada konser verip de, binlerce genç kızların, adeta dedelerini parçalarcasına, sarılarak,"ne olur vücuduma şurama imzanı at" dediklerini,ve bu görüntülerin, Küçük Asya orkestrası kurucularından piyanist turgay kardeşim tarafından, 35 lik sinema filmlerine çekilerek,ertesi gün Hollanda gazetelerinde benim boy boy resimlerim ve " en iyisi basgitarist di" başlıklarını görseler sanırım hepten ayvayı yeriz.:)

Müzik duygu ile başlar.
Nota ile düzenlenir.
Rahmetlik çocukluk arkadaşım Müslüm Gürses'e,
"Sen eskiden daha başka şarkılar okuyordun neden birden pop türü söylemeye başladın?"
diye sorunca,
Rahmetlik bana,
"Napaq gardaşım ruhlar değişti." diye cevap vermişti.
Şayet şu an bazen elime sazımı aldığım ve yeni yaptığım güneş görmemiş,
yüzlerce besteleri hala yapabiliyorsam,İşte o değişmeyen ruhu taşıyor olmamdandır.

Konu başlığı neydi yahu? ha tamam şeydi. "Türkiye'de güvenecek ne kaldı?"
İyiki hatırlattın mamıt yoksa baya eskilere gidecektim .:)

Of ya yine Türkiye konusuna geldik..
Değerli okurlarım beni lütfen yanlış tanımayın..
Sanki ben makale yazılarımda, illa birilerini tenkit etmek için yazı yazan, bir karakter olarak kendimi görmeye başladım.
Halbuki ben gayet şen şakrak, hoşgörülü, sevecen, sıcak kanlı ve ne istediğini çok iyi bilen,insan uzmanıyım.
Yazdıklarım ise Dünya ve Türkiye'nin gerçekleridir.
Bana yazılarımdan dolayı kimse beş kuruş vermiyor ve veremezde..
O yüzden yazılarım belirli bir siyasi parti'yi veya kişiyi yağlama yıkama şeklinde değildir.
Yani, "ben ezelden beri hür doğdum ve hür yaşarım" mantığı ile yazıyorum.
Artık cesurmuyum? korkakmıyım? geçirdiğim şu ömürde beni yakınen tanıyanlara ve yaptıklarıma bakarak görün işte.


Hadi sizi bir uçağa bindirip uzay'dan Türkiye'yi seyretmeye götüreyim.
Lütfen şimdi emniyet kemerlerinizi bağlayın..Yoksa savcı veya hakim kemerlerinizide takabilirsiniz.:)

Mamıt baya yükseldikmi lan?
Oooooo şimdi yaklaşık Türkiye'nin her yanını görecek kadar yüksekdeyiz..
Burda dur pilot amca. Buraya şey at. Demir at :)

Bak Mamıt orda biri var iyi bak ya mezdeke havası oynuyor ya da çiftetelli..
Adına, "başbakan" koymuşlar ama, adam tam halay başı gibi iyi oynuyor deemi lan?
Bak mamıt. Şunlara da iyi bak. Bunlar bu halay başının kuyruğundan tutmuşlar, aynı havaya ayak uydurmaya çalışıyorlar.

O ne? halay başı eline bir kutu aldı..:)
Tüm halaycılarda ellerine birer kutu almış, aynı hareketi yapıyorlar..

Bak mamıt şurdakileri görüyormusun?
Hani karınları aç,beyinleri düşünceli,borç sıkıntı içinde olanlar ? onlarda kendi aralarında, "ne olacak bu halimiz?
nasıl bu borç'dan sıkıntıdan kurtulacağız?" diyerek, dertli dertli damar şarkıları dinliyorlar..

Mamıt şuraya ister bak. İster bakma çünkü bunlar görünmez adamlar..:)
Bunlar da nerde? hangi yargılamada?hangi iş de para var diyerek birer para cemaati oluşturmuş kişiler.

Mamıt şurdakiler ellerine bir ağaç dalı almış deemi benmi yanlış gördüm?
Ha evet şurdakiler kum üzerinde Ülke haritası felan çizmeye çalışıyorlar..
Bunlar harita mühendisleri mamıt.
Hep çizerler sonra silerler ..bu böyle devam eder işte...

Mamıt bak burda çok önemli bir ayrıntıyı sakın gözden kaçırma tamammı?
Bu mesafeden Türkiye üzerinde gördüğün insanlar ve toplumların hepsinin ayrı bir hedefi ve birlikteliği var.
Ama netice olarak hepsi de, "şu üç günlük Dünya'da nasıl geçinir gideriz" hesabı yapıyor ve ancak birbirleriyle alış veriş yapıyorlar.

Şimdi mamıt seni bunların arasına yollasam? sence sen bunların hangileriyle dikiş tutturup iş felan yapabilirsin?
Aman dikkat et. Bunlar kolay, kolay, kimseye güvenmez.En büyük özellikleri de hasitlik,birbirini çekememezlik, koca karı dedikodusu yapma ve kimseyi beğenmemektir.
Sana ilk soracakları şey. hangi siyasi görüşdensin? kimlerdensin? ne kadar paran var? vs..vs..

Ayrıca sana ne kadar paran var ? diye sorduklarında ,"Arap şeyhlerindenim" felan dersen hiç korkma paranı bitirene kadar hepside sana yaklaşır.

Mamıt konu başlığı olan "Türkiye'de güvenecek ne kaldı" ya cevap gayet basit.
Güvenecek bir Allah kaldı gerisi yalan oldu mamıdımmmm.. yaaa işte böyle..
Belki bir ara, yine burdan kaldığımız yerden devam ederiz. Bu yazıya..
Hadi bakim mamıt sen sen ol..Uzak dur bunlardan...rahat ve huzurlu yaşarsın...

Döviz ve Faizler yükselirse Ne olur?

Üretim pahalanır.
Esnaf ve Sanayici iflas eder.
Vatandaş'dan Bir adet dekont ücreti olarak 27 TL alan,
25 000 TL olan, Kredi kartının limitini, vatandaşın ödeme sistemini hesaba katmayarak,
habersizce ve aniden ,2500 TL yaparak bu sayede milyonlarca kişinin kredibilitisini sıfıra düşürerek,
Kara listeye geçiren,Yunanlı FİNANS BANK gibi bankalar, artık kimseye kredi veremez ve iflas ederek defolup giderler.


tayyibin ,alıntı yaptığı,
"sahte veliler ve Kur'an da en çok geçen ayetlerden "Akıl erdirmiyor musunuz?."
8 Mayıs 2013 tarihli makalemizden,

Yaşamın Zamanlama ve Sıralaması

Şimdi şu tabloya bir bakın,

AKP GÜLEN cemaati ,Ilımlı İslam tarikatı ve Çarpıklıklar
1.Yüce Allah, "Ey İnananlar! Yahudileri ve hıristiyanları dost olarak benimsemeyin, onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden kim onlara dost olursa o da onlardandır. Allah zulmeden kimseleri doğru yola eriştirmez." (maide suresi-51)buyuruyor

Bunlar ise,
"Müttefikimiz ABD ile Irak'da 1,5 milyon, Libyada,Afganistan'da,Suriye'de, şu kadar müslüman öldürdük ama biz bunlarla dost değil sadece müttefikiz" diyorlar.
Allah sizin belanızı versin pezevenkler bundan alâ dostlukmu olur.

2.Diyanet İşleri camiilerinde, yukarıdaki (Maide suresi-51.) ayetin ve bir çok cihad ayetlerinin okunması yasakdır.
Allah'ın kendi mabedinde camiisinde, haşa Allah'a adeta ,
"Ey Allah sen burda öyle kafana göre herşeyi konuşamazsın "dercesine, yüce Allah'a kısıtlama getiriyorsunuz.
Ve Bunu Anayasanın 136.maddesi şöyle belirler diyorsunuz."TC diyanet işleri ancak laikliğin müsade ettiği kadar din anlatabilir"diyerek,
Allah'a kısıtlama getirdiginiz için,bu tip yerleri adeta, Allah'ın lanetlediği birer taş yığını haline getiriyor ve yahudi ve hrıstiyan misyonerliği yapıyorsunuz
. 3.Kur'an-ı Kerim'de açıkca haram olan,
zina,kumar,faiz ve içkiden elde ettiğiniz gelirlerle Utanmadan Maaş alarak birde,"Ayran"dan , Şeyhlik'den felan bahsederek ,
cuma namazlarında felan boy gösterip kendinizi müslüman gibi, gibi, göstermeye çalışıyorsunuz..
Yıkılın ULAN Münafıklar...

Bu sefer baktıki bu işin altından kalkmak mümkün değil.
"Şimdi'de bakın biz siyaset'le uğraşmıyoruz haaaa.
Sadece size destek veriyooozzz arkadan hafifce iteliyoooz ."
Demek suretiyle,
kıvırmaya başladı.
Heç bir yere kıvıramazsın sahte şeyh efendi...
Tüm bu yapılan zalimliklerden kesin ve kesin Mesulsun

Allah'ın İmtihanı bu ya,
Bir tarafda,
Sanatçı Görünümünde,
Vedat Bağlan kulu,
Diğer yandan,
Başında, sarığı, takkesi ve cübbesi olan,
Müslüman gözüken, sahte şeyh kulu

:)"

"Allah-ü Azimüşşan kıyamette gökleri toplar, dürer ve sağ eline alır: "Melik (Mülkün, kâinatın sahibi, mülk ve saltanatı devamlı olan )benim!
Nerede cebbarlar(Azamet ve kudret sahibi. Dilediğini yapan ve yaptıran. Hükmüne karşı gelinemeyen.),
nerede mütekebbirler?(Büyüklüğünü her şeyde ve her hadisede gösteren)"
Sonra yerleri sol eline alır, dürer ve “Melik benim! Nerede cebbarlar, mütekebbirler" der."(Hadisi-Şerif)

Birazcık olsun jetonlarınız düştümü acep?

Allah (c.c.) da Kur'an'ın yüzlerce ayetinde kendi varlığını ve birliğini anlamaları için akıl sahiplerine şöyle hitab etmektedir:

1- Düşünen bir topluluk için ... (Bakara Suresi: 164.)
2- Aklı selim sahipleri için gerçekten açık ibretler vardır ... (Al-i İmran Suresi: 190)
3- Anlayıp öğrenmek isteyen bir topluluk için ... {Bakara Suresi: 230)
4- Görmüyorlar mı ...(Yasin Suresi: 71)
5- Düşünüp anlasınlar diye ... (Bakara Suresi: 221)
6- Hala düşünmüyor musunuz? .. (Yunus Suresi: 3)
7- Ne kadar da az öğüt alıyorsunuz ... (A'raf Suresi: 3)
8- Akıl erdirmiyor musunuz?. (Yunus Suresi: 16)
9- Düşünesiniz diye ... (Bakara Suresi: 73)
10- Onlar düşünmezler ... (Ankebut Suresi: 63)
11- Eğer düşünüp anlıyorsanız ... (Al-i İmran Suresi: 118)

Allah Resulü buyurmuştur ki:

"Her kavmin bir çadırı vardır. Müslümanların çadırı ise akıldır."

Müslümanlar
İblis'in ve Şeytanları'nın oynadığı,
Tam tam dansını oturup seyreden,
Birer seyirci olamazlar.

Bakın Şu Dünya'nın haline,
Haberler'e konu olan şeylere bir bakın.
hepsini toplasan bir fındık kabuğunu bile doldurmaz.
Hepsi fasa fiso...

1 haziran 2013 tarihli makalemizden,
"Türkiye emperyalistleri kovmaya hazırlanıyor"

"Dünya'daki Büyük Profesyonel Ülke Soyguncuları'nı,
Emperyalist egemen güçler ve baronları'nı,
Bir Ülke'den kovabilmen için,
Başka bir Ülke'de soyacakları ve yiyecekleri,
Bir kemiği önlerine atarak,
Onların artık O ülkeye gitmesini sağlıyacaksın.
Bunun başka bir çıkış yolu yoktur.
Bunlar bir Ülke'yi, zaten soyup soğana çevirip ne var, ne yok, bitirmişse,
Giderken, O Ülke'yi ateşe verir, öyle giderler.

Ecevit döneminde, halkın bankalara 6 katrilyon borcu vardı.
AKP tayyip döneminde, şu an halkın bankalara olan borcu tam 260 katrilyon."

İşte Türkiye'nin para ekonomi tablosunu sizler için derledik.
Faizi gören bankaya hücum etti.
Parasını çoğunlukla vadeli olarak ve repo olarak bankaya yatıran, "çatır çatır faizimle gül gibi geçinir giderim" diyen bir toplumdan, hangi esnaf veya sanayici olur ve bu şekilde hangi Ülke kalkınır?

Müdahale rezervleri eritti


30 Ocak 2014 Perşembe 17:24
TCMB'nin döviz rezervi doğrudan müdahalenin yapıldığı geçen hafta 4.5 milyar dolar azaldı

Merkez Bankası'nın (TCMB), brüt döviz rezervi döviz piyasasına satış yönünde doğrudan müdahale yapılan 24 Ocak haftasında 4.5 milyar dolar azalarak 102.41 milyar dolara geriledi.

TCMB 23 Ocak'ta iki yıl aradan sonra ilk defa döviz satarak piyasaya doğrudan müdahale etmiş bankacılar TCMB'nin piyasada sattığı döviz tutarının 3 milyar dolar civarında olabileceğini söylemişlerdi.

TCMB verilerine göre, altın rezervleri 24 Ocak itibariyle 19.27 milyar dolar olurken, TCMB'nin toplam rezervi 121.68 milyar dolar olarak gerçekleşti.

TCMB haftalık basın bülteninde 17 Ocak'ta altın rezervlerinin 19.27 milyar dolar, toplam rezervlerin ise 126.15 milyar dolar olduğunu açıklamıştı.

Mevduatlar 16 milyar arttı

30/01/2014
Bankalardaki toplam mevduat 909,1 milyar TL'ye yükseldi

Bankalardaki toplam mevduat 24 Ocak itibarıyla 909 milyar 71 milyon TL oldu.
Bir önceki hafta toplam mevduat 893 milyar 99 milyon TL seviyesinde bulunuyordu.
Merkez Bankası haftalık bülteninde yer alan verilere göre, aynı dönemde TL mevduatları 586,6 milyar TL'den 87,2 milyar TL'ye yükseldi.TL mevduatlarında haftalık bazda yüzde 0,10 oranında artarken, yıl sonuna göre yüzde 0,95 oranında düşüş gerçekleşti.
Yabancı para mevduatları ise geçen haftaya göre yüzde 5,03, yıl sonuna göre yüzde 10,16 oranında artış göstererek 306 milyar TL'den, 322 milyar TL'ye yükseldi.

Tüketici kredileri 17-24 Ocak 2014 tarihleri arasında 510 milyon TL artışla 248 milyar 856 milyon TL düzeyine yükseldi.

Konut kredilerinin 231 milyon TL artışla 110 milyar 853 milyon TL'ye ulaştığı bu dönemde, taşıt kredileri 36 milyon TL azalışla 8 milyar 460 milyon TL oldu.

Faiz artışı kredileri nasıl etkileyecek?

Ekonomide çalkantılı günler yaşıyoruz. Bir türlü durdurulamayan doların yükselişine Merkez Bankası, beklentilerin de üzerinde ciddi bir faiz artışıyla ‘dur’ demeye çalıştı. Merkez Bankası gecelik borç verme faiz oranını %7,75’ten %12’ye, borçlanma faiz oranını ise %3,5’ten %8’e yükseltti. Haftalık repo faiz oranını ise %10’a çıkarttı. Merkez Bankası’nın aldığı bu hızlı faiz artışı kararı, doğal olarak kredi faizlerine de yansıdı.

Konutta 120 ay vadede faiz %1'in üzerine çıktı.

Konut kredilerinde faiz oranları %1’in üzerine çıktı. Konutta geçtiğimiz hafta aynı bankada 120 ay vadede %0,94 olan faiz oranı, %1,07’e kadar yükseldi. Bu da şu anlama geliyor; aynı bankadan iki hafta önce %0,94 faiz oranıyla 120 ay vadeli 100.000 TL kredi kullanan bir kişi aylık 1.400 TL toplamda ise yaklaşık 170.000 TL öderken, bu hafta bu oran 1.483 TL’ye ve toplamda ise 182.000 TL’ye yükseldi.

İhtiyaç kredilerinde fark daha az

Pek çok banka ihtiyaç kredilerinde de faiz artışına gitti. Ancak ihtiyaç kredisinde vade 36 ayla sınırlandığı için bu artış en azından aylık taksitlerde o kadar kuvvetli olmaz. Örneğin aynı bankadan 36 ay vadeli 10.000 TL ihtiyaç kredisi kullanan bir kişinin aylık taksitinde 9 TL’lik toplam geri ödemesinde ise 308 TL’lik bir artış söz konusu.

Taksitsiz cep telefonu satışına hediye kartlı formül

"Tayyibin kutusu varsa bu milletinde hediye kartı olur"
Bana göre hiç mahsuru yoktur.
Zira hadisi şerif "Savaş hileden ibaretdir" buyurmakta olup,
her kim bu Ülke'de "Siyaset yapıyoruz.Devlet yönetiyoruz". diyerek,hile ve hurda ile uyanık tilkilik yaparak,
yedi sülalesini zengin ediyorsa,bunlara karşı her türlü hile yapmak mubahdır.

haberin devamını okumak için tıklayınız.
Taksitsiz cep telefonu satışına hediye kartlı formül

24 Haziran 2012 tarihli makalemizden,
Suriye'de Akp'nin hiçmi suçu yok?

Hırsızın hiç mi suçu yok?

Şimdi bu yazılarımızı okuyup gerçekleri gören,vicdan ve merhamet sahibi bir insan şunu söylemezmi?
"Yahu bu Akp'nin hiçmi suçu yok? bunlar birer melekmi? yoksa birer kelekmi?"

Bir gün Nasreddin Hoca'nın eşeği çalınmış.
Can sıkıntısı içinde durumu komşularına anlatınca,
her kafadan bir ses çıkmaya başlamış.
Birisi :
-Hocam demiş niye ahırın kapısına iyi bir kilit takmadın sanki?
Bir başkası:
-Evine hırsız giriyor da senin nasıl haberin olmuyor? diye konuşmuş.
Bir diğeri de :
-Hocam demiş, kusura bakma ama eşeğin çalınmasına en büyük sebep yine sensin. Çünkü doğru dürüst bir ahırın bile yok. Nerden baksan dökülüyor.
Hoca kızmış:
-Yahu demiş, iyi güzel de kabahatin hepsi benim mi? Hırsızın hiç mi suçu yok?

10 Ocak 2011 Tarihli Makalemizden,
Dünyada Avantadan Para Kazanan Dev Güçler

"Şu an dünyadaki soğuk veya sıcak savaşın esas sebebi ekonomikdir .Ancak İnsanların çok az bir kısmı kendi dinlerini yaşayıpda kendi dinleri için savaş verirler.

Yani şu an dünyada sadece dünya menfaati savaşı vardır.İşin içinde gerçekden ALLAH ın dini hakim olsun diye bir yaşam tarzı ve o ugurda savaşan pek azdır."

Dünyada avantadan kolay yoldan para kazanan 3 adet dev güç vardır.Bunlar sırasıyla ,Bankalar,Sigorta şirketleri,Kara para aklayan yer altı mafya şirketleridir.

Bu güçler birbirleriyle bağımlı olarak çalışır,çok komplikasyon bir durum gibi gözükür .O yüzden kimse kolay kolay bunların nasıl olarak çalıştığını anlayamaz.

Şimdi bir örnekle anlıyacağınız şekile getirelim,

Bir kara para aklama şirketi parayı nasıl nerde kazandığını ibraz etmeksizin gider bankaya yatırır,banka buna nasıl kazandın nerden buldun demez zira çok işine geldiği için bide bu tip şirketlerin sahiplerine özel yağlama yıkama yalakalık yapar.
Kara para derken bunlar elbetde uyuşturucu,silah kaçakçılığı,naylon fatura vesaire paralarıdır.

Sigorta şirketleri yıllık topladığı ,yok efem şu sigortası yok efem bu sigortası primlerine karşın, toplasan cuzi bir miktar zarar öder.

Bankalar ise malum çooook güvenilir bir kuruluş oldukları için ve sadece ALLAH rızası için halka hizmet için kuruldukları için,

halkın parasını kolayca kasasına indirip ,hertürlü şekilde bu paraları saniyelik dahi olsa degerlendirip kâr yapar ve elbetde faizle para verip yine bu şekilde kolayca para tüccarlığı yaparlar.

Kuranı kerimde ALLAH c.c "ALLAH size ticareti helal faizi ise haram kılmıştır" buyuruyor.

İslam'da gelirlerin hep helâl yoldan ve tertemiz olarak elde edilmesi emredilmiştir.Bu yüzden hertürlü para ihtiyacına karşın,
Yardımlaşma sandıkları (karzı harsen) ve ucuz tüketim içinde kooperatifler önerilmiştir.Ve ben bunları bizzat Hollanda'da kurmuştum zamanında.

Pekiiiiii bu yazımın ortaya çıkaracağı şey nedir sizce?

Ortaya çıkaracağım olay bu dünyadaki esas savaşın sebebidir.Ve bu dünyada yaşayan hala bunlardan habersiz yaşayan sözüm ona saf avam takımı (patates çuvalları) müslümanların bi türlü göremediği ama kuran'da ALLAH ın bize devamlı telkin ettiği "onlar birazcık mal ugruna ALLAH ın ayetlerini sattılar" konusudur.

Şu an dünyadaki soğuk veya sıcak savaşın esas sebebi ekonomikdir .Ancak İnsanların çok az bir kısmı kendi dinlerini yaşayıpda kendi dinleri için savaş verirler.

Yani şu an dünyada sadece dünya menfaati savaşı vardır.İşin içinde gerçekden ALLAH ın dini hakim olsun diye bir yaşam tarzı ve o ugurda savaşan pek azdır.

Evet afganistanda 1989 yılında ağustos ayında cephedeydim.İşte orda sonradan şehit olan filistinli şehit Abdulazzam dediki,

"yaaaa agiiii,yani kardeş seni tanımakla gurur duydum şu an biz burda canımızı ortaya koydugumuz ve sadece ALLAH rızası için ALLAH ın dini hakim olsun diye burda cephedeyiz .O yüzden şu an tüm dünyada ALLAH indinde en yüksek mertebede olanda burda bizleriz."

Kısaca özetlersek ne müslüman gerçekden dinini yaşayıp o ugurda savaş veriyor .nede diğer din mensupları.

Olay sadece para para para mal mülk şöhret ve nefis.

EEE ata sözümüz ne demiş "NE ŞEHİTDİR NE GAZİ B...YOLUNA GİTTİ NİYAZİ"

Bir hadisle konuyu tamamlıyalım,
Peygamber efendimiz S.a.v medine de mekkelilerle savaş anında bir kişi için şöyle der " o kişi cehennemlikdir"
bunun üzerine ashabı kiramdan bir zat gider o kişiye bakarki düşmanı hallaç pamuğuna çevirircesine öldürüyor.Adama sorarlar "çok güzel savaşıyorsun nedir bunun sebebi?" adam şu cevabı verir "şayet bunları öldürmezsem gelip medine'deki hurma bahçelerime sahip olucaklar"

Peygamber efendimiz S.a.v şöyle buyuruyor"Ameller niyete bağlıdır kişi neye niyet etmişse"


Özet olarak şunu söyleyebiliriz.
Bir takım güçler islamı ve kurallarını sırf kendi menfaatları elden gidecek diye istemiyor ve bu sistemi yok etmek için savaş veriyor.

8 Şubat 2012 tarihli makalemizden,
Vedat Bağlan'ı Tanıyan Arkadaş Olan veya Yazılarını Takip Eden Kişi Ne Olur?

1.Bu Dünyanın Allah'dan Sonra Sahibi yani vekili halifesi olarak Bizzat kendisi Olduğunu ve İdareci Olması Gerektiğini Öğrenir.

2.Dünya'yı ve İnsan'ı Daha İyi Tanır.İnsanlarla Nasıl İletişim,İlişki Kurulur Daha iyi Öğrenir.

3.Allah'ın Dostu İle Dost,Düşmanları İlede Düşman Olmasını ve Bunlar Kimlerdir Bunu Öğrenir.

4.İman,İtikat,ihlas,İslam Hukukunu ve Cesaretli Olması Gerektigini Öğrenir.

5.Kainatın Sırlarına Vakıf Olur.

6.Müslüman'ın Bilgili,Çağa Ayak Uyduran ve Uyanık Olmasını Öğrenir.

7.Herşeyi İnce ve Zarif Bir Sanatla Dokuyup Yaratan Allah'ın Büyük Bir Sanatçı Olduğunu Öğrenir.

8.Allah'ın Merhametinin Herzaman GAzabına Galip Geldigini ve Hep merhametli Oldugunu Öğrenir.

9.İman ederek,Salih Amel işleyip,hakkı ve sabrı tavsiye eden,ve Tebliğde "Akıllara göre Hitap Ediniz" Hadisindeki Düsturu Öğrenir.

10.Müslüman Kelimesinin "Eslim Teslim" Yani Allah'a Teslim Olmak, Demek Olduğunu,"Cemaat" Kelimesinin'de Sosyal,Ekonomik,ve Dayanışma Olduğunu Öğrenir.

11."Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytandır " Hadisi Şerifini İyi Anlar ve Cesaretle Zalimlerle Mücadele etmeyi Öğrenir.

Eskiden İnternet yoktu.
İnsanlar kuşlarla haberleşirdi.
Şimdi yine sorun yok.
Kuşlarla haberleşmeye devam.. :)

2014’de Türk ekonomisi ve iktidarın sıkıntısı
Alıntı
Ümit ÖZDAĞ
22-02-2014

Türkiye’nin, 2014’te ekonomik açıdan son dönemin en zor yılını yaşayacağı anlaşılıyor.
Üstelik 2015 muhtemelen daha da ağır geçecek.
Bugün ekonomide ulaşılan sonuç son on yılda ekonomik başarı olarak gösterilen ve bir kısım ekonomist tarafından propagandası yapılan sıcak para-cari açık-dış borç ekonomisi diye özetlenebilecek sürecin sonucu. 21 Şubat 2014 tarihli Radikal gazetesinde Fatih Özatay’ın, “İşine gelen istatistiğe bakmak, yani bir anlamda gerçeğe gözlerini kapamak, eninde sonunda gözünü kapayanı vuruyor. Uluslararası sermaye eninde sonunda hesabı kesiyor” diyerek varılan noktayı anlatıyor.

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü’nde ekonomi bilimsel danışmanı olan Neslihan Vural’ın derlediği rakamlar üzerinden ekonomiye baktığımızda gördüğümüz manzara şöyle: Türkiye’nin Brezilya, Hindistan, Endonezya ve Güney Afrika ile birlikte finansal sistemi en kırılgan beş ülkeden birincisi ilan edilmesi de bunu göstermektedir.
Türkiye ekonomisinin 2014’te öncelikle küresel etki ile artan kırılganlığı bertaraf edecek sermaye birikiminin olmaması ülkemizi çok zor durumda bırakacaktır.
Bunun nedeni son 10 yıldır gelişimin; dışarıdan gelen sıcak paraya, özelleştirmeye ve yabancı yatırımlara bağlanmış olmasıdır.
ABD ekonomisinin toparlanması ile doların kendi ülkesine dönmesi Türkiye’nin yaslandığı duvarın yıkılmasına sebep olmuştur.
Nitekim Ocak-Kasım 2012 döneminde 38.132 milyar dolar tutarında sıcak para girişi gerçekleşmişken, 2013’te 21,090 milyar dolar tutarına düşmüştür. 2012 yılında cari açık 43,6 milyar dolar iken, 2013’te 65.4 milyar dolara yükselmiştir.

Bu durumda açık olarak ortaya çıkmaktadır ki Türkiye’de sıcak para çıkışı başlamasına karşın cari açıkta muazzam bir artış yaşanmıştır.
Cari açığın finansmanına baktığımız zaman bankaların 2013’te 28,6 milyar dolara ulaşan yurt dışı borçları en önemli paya sahiptir.
Bu rakam geçen yıl aynı döneme göre 14 milyar dolar artarak iki katına çıkmıştır. Bu rakamlardan hareket ile 2014’te de aylık 5 milyar dolar cari açık verileceği öngörülebilir. Öte yandan 2003’ten buyana 129 milyar dolardan 372 milyar dolara (GSYH’nın % 40’ı) çıkarak dış borçlanmaya dayalı gerçekleştirilen büyüme süreci 2014’e ağır bir miras bırakmıştır. 2014 senesi içinde Türkiye’nin ödeyeceği kısa vadeli dış borç miktarı, 143 milyar doları özel sektöre ait olmak üzere 170 milyar dolardır.
Diğer bir ifade ile Türkiye her ay 14.2 milyar dolar borç ödemek zorundadır.
Türkiye bu borcu ödeyebilmek için yüksek miktarda borçlanacaktır. 2014’te borçlanmanın bankalar yerine devlet tarafından dış piyasalardan daha yüksek maliyet ile alınacağı görülmektedir.

İşsizlik de yükseliş eğilimindedir. Firmaların bir çoğu şu anda işçi çıkarımına başlamış ve durağan konuma geçmiş ve yatırımlarını durdurmuştur.
Ekim 2012 yılında işsizlik oranı Türkiye’de 9,1 iken 2013 aynı dönemde 9,7’e yükselmiştir.
Ekim 2013’te kentteki işsizlik oranı ise 11,5’tir. Bu rakamlar 2014’te ekonomideki küçülmeye paralel olarak yükselecektir.
Çünkü Türkiye’de ekonomik sancılara eklenen siyasi sorunlar ortaya atılan iddialar ile belirsizlikler artmış, hem hane halkı hem yatırımcılar çekingen davranmaya başlamıştır. Bu da yatırımları ve harcamaları etkileyecektir. Ayrıca taksit sayısının sınırlandırılması, mecburen yapılan faiz artırımı da yine borçlu Türkiye’nin borç maliyetlerini artıracaktır.

Gelişmekte olan ülkelerin ihracat artışı yaşayacağı gerçeği ise Türkiye açısından dış ticaret açığı anlamında bir azalmaya sebep olmayacaktır.
Bunun nedeni ülkemizin montaj sanayii ekonomisine sahip olmasıdır. Türkiye dışarıdan aldığı ham madde ve yarı mamülleri montajlayarak ya da işleyerek ihraç etmektedir. Nitekim dış ticaret rakamlarımıza baktığımızda ihracatın ithalatı karşılama oranı % 60’lar seviyesinden yukarıya çıkamamaktadır. (2012 yılında % 64, 2013 yılında % 60) 2013 yılı ihracatı bir önceki yıla göre % 0,4 düşerek 151 milyar dolar buna karşın ithalat ise % 6,4 artarak 251 milyar dolara ulaşmıştır. Dolayısıyla bu yapısıyla Türkiye gelişmekte olan ülkelerin ihracatının artma beklentisine ayak uyduramayacaktır.

Sonuç olarak 2014’te ekonomik büyüme devlet harcamaları ve inşaat sektörü merkezli büyüme ile % 3’ler seviyesinde kalacaktır.
İşsizlik çift haneli rakamlara ulaşacaktır. Enflasyon % 8’ler seviyesinde olacaktır. Sonuç olarak bir futbol antrenörü 17. sırada aldığı futbol takımını yine 17. sırada başka bir çalıştırıcıya devreder ise başarılı sayılmaz.
Üstelik bu arada takımın transferler için harcadığı para artmış, attığı gol azalmış ise takımın ortalama başarısı daha da düşmüş demektir.
AKP 2002’de dünyanın 17. büyük ekonomisi olarak Türk ekonomisini devraldı. 2014’te ise hâlâ 17. büyük ekonomi. Aldığımız borç (yediğimiz gol) ise yukarıda yazılı.

Dünyayı sallayacak ses kaydı internete düştü
"30 milyon euroyu şuraya verdik babacığım,oğlum elinizdeki paraları dağıtın sıfırlayın arama yapıyorlar"
tayyip erdogan ve bilal erdogan 24 Subat 2014, yolsuzluğun ses kaydı parayı paylaştırıyorlar

Yaw bu tayyip erdoğan ve oğlu bilal erdoğan arasında geçen telefon konuşmalarını ,
Ne ustalıkla montaj etmişler.
Tayyip erdoğan aynı tayyip erdoğan gibi konuşuyor..
ha ha ha ha ha ha ha ha ha ha....

Bunlar 1 milyar doları "nerelere kaçırıp paylaştıralım" diye uğraşırken,
Bu millet, bin çeşit vergi ve zorlaştırılan kredi ve kredi kartı ödemeleriyle cebelleşiyor.
Ardından da tayyibin büyük millet meclisinde, bir kaç ayet ve hadisle işi temizlemeye çalışması,
gerçekden de takdire şayandır.
Türkiye gemisi mafya çete ve uyanık tilki hırsızlara emanet.
Haydi hayırlı yolculuklar.

Unutma evlat!
Güneş bile doğar yükselir ve batar.


17 Aralık Yolsuzluk Operasyonu komedisi
Hakim, Savcı, Polis, hırsız ve çetelere operasyon yapar.
Hakim, Savcı ve polislerin yeri değiştirilir.
HSYK yetkileri, yeni bir kanunla, direk adalet bakanlığına verilir.

24 Şubat 2014 tarihinde,
tayyip erdoğan ve bilal erdoğan arasında geçen, "evdeki 1 milyar doları sıfırla" talimatlı, gizli ses konuşması internete düşer.
Bu ses kayıtlarını inceleyebilecek, TÜBİTAK teknik kurumunda çalışan 5 kişi görevden uzaklaştırılır.

Bu komedi bize temelin askerdeyken,komutanın ,
-Temel şimdi düşman karşına gelse ne yaparsın?
Temel de,
-silahımı çeker vurrum oni komitanım.
Komutan temelin elindeki silahı alır ve şimdi yine düşman gelse ne yaparsın?
Temel de,
-Kasaturamı çeker saldırrım komutanım.
Komutan temelin elindeki kasaturayı alır ve şimdi yine düşman gelse ne yaparsın?
Bu sefer temel ,
-Komitanım haçan sen benden yanamisun? yoksa düşmandan yanamisun? demesine benzedi.

Yani bu işleri biraz özetlersek olay aynen şöyle,
Bu akp ve tayyip ile cemaat veya herkimseler arasında bir köşe kapmaca,satranç oyunu ve kovalamaca olduğu artık kesin.
Çünkü bunlar daha evvel birlikteydiler ve birbirlerinin sırlarını gayet net bir şekilde biliyorlardı.
Dağ başındaki bir köylü vatandaş dahi bu olayları gayet net bir şekilde görebiliyor ve,
"Bunlar kendi suçlarını örtbas etmek için hertürlü hile ve kanunları çıkarıyorlar" diyorsa,
Artık şehirdeki okumuş insanların neler düşünebileceğine siz karar verin.

Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal’le bir görüşmesi daha internete düştü.
Yeni ses kaydı: “Merak etme kucağımıza düşecekler“
Görüşmede iş adamlarının Tayyip Erdoğan’a rüşvet ödediği iddiası yer aldı.
Recep Tayyip Erdoğan'la oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ve Başbakan'ın evinden taşındığı iddia edilen paralarla ilgili yeni ses kaydı yayınlandı.
Ses kaydında iddiaya göre Tayyip Erdoğan'ın damadı B.A.'nın yardımcısı M.Y. ile ünlü bir iş adamının yardımcısı H.A Başbakan'ın evinde olduğu iddia edilen paraları taşımaya çalışıyor.

"NE SÖZ VERDİYSE ONU VERECEK"
Bu akşam yayımlanan ses kaydında bu defa Tayyip Erdoğan ve Bilal Erdoğan olduğu iddia edilen iki kişi yine kayıtta S. A. olduğu iddia edilen iş adamından alınacak para üzerine konuşuyor. Bilal Erdoğan olduğu iddia edilen kişi "S. A.'nın ancak 10 milyon doları verebileceğini söylerken, Tayyip Erdoğan olduğu iddia edilen kişi ise "ne söz verdiyse onu getirecek. Başkaları getiriyor da o niye getirmiyor" diyor ve ekliyor "Kucağımıza düşecekler merak etme." Yayımlanan kayıtta yine görüntü yerine tapeler kullanılıyor, kaydın sonunda ise konuşmada adı geçen iş adamı S.A.'nın Tayyip Erdoğan'ın oğlu Burak Erdoğan'a bir villa "hediye" ettiği iddia ediliyor.

İşte tayyip - bilal erdoğan'ın şok ses kayıtları

Yok efem, "paralel devlet montaj kaset yapmış mış da" filan falan.
Boşverin bu kasetleri,
Vedat Bağlan bu malzemeleri, taaa ezelden bilerek bakın tüm gerçekleri yazmış.

1 Haziran 2013 tarihli makalemizden,
"Türkiye emperyalistleri kovmaya hazırlanıyor"

Tüm Dünya bir kez daha şunu gördü ki,
Türkiye'de yaşayan bu Millet,
Dilediğini Hop eder.
Dilediğini'de Top eder.

Türkiye'de,Kölelerin ayaklanmasına karşı,
"Bunlar şucu, bucu" diyerek Milleti kutuplaştırıp bölmeye çalışan,
Irak'da,Libya'da,Suriye'de,Afganistan'da,milyonların ölmesine vesile olan,
emperyalistlerin köle kahyalarına,tek laf olarak şunu söyleyeceksin.
"Hadittir Kalk Lan ordan, defol dümbük.!!! iki çivi çakmayla adammı oldun?"

Eğer, her yol, köprü ev yapan ihale komisyoncusu,müteahhit başbakan cennete gitseydi,
Susuz motor yapan Hitler'de aynen cennetlik olurdu.

31 Ocak 2011 tarihli makalemizden,
Büyük Soyguncular

Aslında şöyle söylemesi lazım , değerli vatandaşlarım ,ben daha evvel normal bir parti il başkanıydım,sonra sağolsun Vedat bağlan gibi, Milli görüşçü arkadaşlarımın sayesinde ,İstanbul belediye başkanlığını kazandım.Sonra Değerli hocam Prof.Necmettin Erbakan 'ın talimatlarıyla ,güzel bir belediye çalışması sergiledim.Bu arada uluslararası ilişkilerimden dolayı ABD ve dünyanın çeşitli ülkelerini belediye başkanı olarak ziyaret ettim.Ve ABD ile yakın ilişkiye girdim.Eh gözüm daha çok açıldı,ayrıca İĞDAŞ doğal gaz döşeme işlerini , ihalelerini ve burdaki rantı çok güzel müşahade ettim.Kısaca büyük kamu işlerinde,para nerde ve nasıl kazanılır ögrendim .Eh artık bu işimi büyütüp bide tam Türkiye'ye el atim dedim.Ama rahat olabilmem için bu partiden kesin ayrılıp başka bir parti kurmam lazım dedim.İşte netice olarak görüyorsunuz şu an 8 yıldır büyük bir çoğunlukla iktidarım. Ve 10 bana 1 sana hesabı yapacaklarımı yaptım.E buda benim hakkım ama deemi...
demesi lazım..

TEK KELİME İLE BÜYÜK BİR OYUNA GELDİN TÜRKİYE ...
AMA YAPACAK BİR ŞEY YOK ..PERDE KAPANDI ÇÜNKÜ..ATI ALAN, ÇOKDAAAN ÜSKÜDARI GEÇDİ..

Diyelimki bir hırsızla beraber bir seçime gidiyorsunuz.
Peki Hırsız ne yapar?
Seçim sandığını çalar .
İşte bu iş bu kadar basit.
Tabiki Anlayana ...


3.Dünya savaşı çıkma ihtimali olduğundan,
İkinci bir talimata kadar,
Kredi ve kredi kartı ödemeleriniz 1 yıl ötelenmiştir.
Acilen paralarınızı altına çevirip,Küplere doldurun.
Ak parti'nin seçimleri kaybetmesi olasılığından mütevellit,
Seçimler iptal.
Haydi hayırlı yolculuklar.

28 Mayıs 2012 tarihli bu makalemizi Mutlaka okuyun!
Türkiye'de Seçmenin eli ayağı nasıl bağlandı?

Ayrıca bkz,
5 Şubat 2011 tarihli,
Seçim kazanma taktikleri

2 Haziran 2012 tarihli,
Materyalist Siyaset iflas etti

17 Mart 2012 tarihli makalemiz
Gaza Gelen Toplum

Ayrıca bkz.
15 Haziran 2012 tarihli,
Sosyal medya Sosyal İnsan doğurdu

hakkımızda
hakkımızda
Kökümü Kömecimi çok merak edenlere
1.Babamın babası Diyarbakırlı Hasan paşanın oğlu Zaza Mustafa Paşa nın Oğlu Halil İbrahim (zaza)
2.Annemin Babası Muşlu hasan (Kürt)
3.Babamın Annesi Maraşlı Zekiye (Çerkez)
4.Annemin Annesi Antepli Firdevs(Yörük)
5.ben Adanada Doğdum
Bu ülkeyide yönetecek en uygun ırk karışımına sahibim yani:)))

Vedat Bağlan Kimdir?
Vedat Bağlan aslen Adanalı olup ,Çocukluk yıllarında müzikle uğraşmaya başlamıştır.
Müslüm Gürses,Neşet Ertaş,Halit arapoğlu ,Hakkı Bulut ve bir çok sanatçıy'la genç yaşında birlikde olmuş, arabesk fantazi serbest çalışma müzik türünde besteler yapmış ve yorumlamıştır.
Uzun yıllar avrupada yaşamış, ilk olarak londrada okuyan sanatçı daha sonra, Hollanda da yaşamış ve son olarak "Sevgililer Treni" Albümü,"Nerdesin","Yalancısın Sen",Şarkılarını bestelemiş,"hele hele Anteplim","Delalım" gibi Türkü ve şarkılar'da büyük katkısı olmuş,12 yıldır İstanbul'da,Müslüm Gürses "Uyanma Zamanı" Albümünde süper vizör olarak,vokallerini yapmış ve binlerce müzik albumün'de gerek müzik yönetmenliği gerek beste gerek vokal ve super vizör olarak yer almıştır.
Bir adet Sinema Filmi de yöneten ve Rol alan Sanatçının (Git gidebilirsen .Murat Soydan Baki tamer pembe Mutlu)En büyük özelliği yaptığı yorumlar değişik sanatçılar tarafından benimsenip o sanatçıların zirveye çıkmasını sağlamıştır.
Kısaca beste yorum ve müzik ustasıdır.
Bir çok sanatçıya'da şan dersi vermiştir.
Şu an Mersin Kızkalesinde yerleşen sanatçı ,her türlü Konser Festival düğün müzik etkinliklerine katılmakdadır.
Menejerlik tel 0539-6719270

http://www.vedatbaglan.com

Vedat Bağlan makale yazılarını,
Dünya siyasi liderleri,medya,yazarlar,sanatçılar,eğitimciler vs.okuduğunu ve alıntılar yapıldığını daha evvel yazmış ve belirtmişdik.
Ayrıca,
Bir İnsan, ömür boyu alnı secde'den kalkmasa,hergün oruçlu olsa,her yıl hacca gitse,tüm varlığını zekat olarak dağıtsa, ama
Vedat Bağlan blog makale yazılarını okumasa,
Saman gibi yaşar ve saman gibi ölür.
Vedat Bağlan blog makale yazılarını okuyan kişiler, en az 10 Üniversite bitirmiş ve master yapmış, En büyük Profesör ünvanını almış sayılır.

Türkiye sadece ve sadece Tayyip ve ekibine karşı galip gelebilecek yürekli bir Lider arıyor...O kişi aslında var..O Kişi...

9 lisan bilen,Hollanda'da yıllarca Milli görüş kuruculuğu,Camiiler,Gençlik Teşkilatları,İslam Okulu,Spor teşkilatları,kuran,
hac ve 1989'da, yeni doğan çocuğunu bırakıp,Şehit olmak için Afganistan'da çarpışan ve gazi olan,
Ticaretle uğraşıp insan yetiştiren,Hollanda'da,ilk sebze halinde komisyonculuk yapan,Bilgisayar,Cep telefonu ve Elektronik toptancılığı, seyahat acentası ve charter uçakcılığı yapmış,
Binlerce Video çekimleri ve vaaz kasetleri çoğaltmış,Türkiye'de her seçimlerde gelerek,bizzat arabasında yatmak suretiyle,Tayyip'le birlikde ,
Tüm İstanbul'u dolaşmak suretiyle,Tayyip erdoğan'ın İstanbul belediye seçimlerinde, kazanmasında çok büyük emeği olan,
Kazandığında'da ,Refah Partisi Topkapı Merkezinde, ilk olarak kutlayan,

Hacı, Gazi, Mücahid, Vedat Bağlan'dır.

Rabbimin Çileli bir kuluyum
Doğduğum gün dayım ve yengem tüm evdekiler doğumuma geldikleri an,
Evleri yıkılıyor.bu sayede hayat'da kalıyorlar.
Küçükken Adana'da içinde su olmayan kanal'da gezerken,birden sular gelip ben kırkı saymaya başlarken,bir yaşlı adam gelip beni sudan çıkarıp kıyıya koyup arkasını dönüp gidiyor. (Hızır .a.s)
5 yaşımda içi karpuz dolu bir kamyon ayaklarımın üstünden geçiyor sağ ayağım kopuyor ve ameliyatla düzeliyor ve 3.5 cm uzuyor.
17 yaşımda , iyilerden olan ve Rüyasında Yasini Şerif'i ezberletilen Rahmetlik Annem, dua ederek bana kabeyi canlı olarak duvara getiriyor ve daha sonra bazı şeyleri görüyorum.
Ayrıca Rahmetlik Annem'in bana "seni öyle kişilerle birlikde gösterdilerki ben ,ben yokmuyum onların arasında diye sordum ve bana "sende varsın sende onların arasındasın" dediler "buyurduktan sonra,
Öyle bir rüyalar gördümki,Arif olan anlar.
(hakkın ve habibinin yanlarında durmak ve bazı önemli şeylerin bildirilmesi nasip oldu hamdolsun)
İnsanların sıcaklardan Antartika'ya, yani kutuplara göç edeceğini yıllar önce söylediğim gibi.
Bakınız Önceden yazdığımız Makale yazılarımız,
"İnsanlık Sıcaklar'dan Antartika'ya göç edecek"
20 yaşında hacca daha sonra Afganistan'a gidiyor,(Vasiyetime'de "Seni hiç sevmedim Dünya" diye yazıyor,)
orda gazi oluyor,Orda bir çok Mucizeler görüyorum.(örneğin Adana'ya veya herhangi bir yere gidince orda mutlaka Rahmet yağmur yağar.)
Hollanda'da ilk Milli Görüş teşkilatlarını açıyor, daha sonraları İslam federasyonu ,İslam parlamentosunu ve İlk olarak İslam Okulu Al-Gazali'yi açıyoruz.(şimdi İslam Üniversitesi var)
Ayrıca,
Hollanda'da ilk,Helal Et Kasabı ve Mezbahanede bizzat 4 yıl kesimcilik yaptığım,
sebze halinde ilk komisyoncu olarak ,sebze meyve ve gıda ithalat ,ihracat,
Elektronik bilgisayar,Telefon, cep telefonu,toptancılığı,
Seyahat acentası,Uçakcılık,Tercümanlık,Gazetecilik,
Radyo ve TV Yayıncılığı,Video çekimleri,Sinema filmi çekimleri
ve Camiilerdeki İlk kantin Müsadesini alıp, bununda vergiden muaf olmasını,
bakanlıklarla görüşüp,yaptığımız zamanlarda,
Bu gördüğünüz tüm İslami cemaatlar (gülen cemaati ve diyanet cemaati dahil) bize gelip,
"Bize Ticareti öğretirmisiniz?" derlerdi.
Daha nice hayırlı işler yapmayı ve gerçekleri Rabbim hamdolsun bizlere gösterdi.
Her şeyi sadece zamanı gelince ve bize "hadi söyle veya göster" denince ,
sadece ve sadece Rabbim müsade ederse söyleriz.
O yüzden bazıları biraz sabreylesin...Onları'da zamanı gelince söyliyeceğiz.

Allah kuluna,
"Ey kulum sen bu Dünya'da ,sadece kamera arkasında ol.Kimse seni görmesin duymasın"
Demiyor.
O yüzden Kendini ve yaptıklarını açıklayacak ve bu şekilde İnsanlar'a kendini tanıtacaksın.
Örneğin ,
"Vedat Bağlan şöyle biridir,şunları yapmıştır" diye anlatıcaksın :)

Ordan birileri bizim için,
"Kendi Liderliğine oynuyor" diyooor.
Çok zekisiniz canım :)

O halde hadi bakim.
Allah'ın Askeriysen sıraya geç.
Yok. İblis'in Askeriysen karşıma geç.

Bırak, bozuk saatler yalan yanlış işlesin
Çelebiler çekilip haremlerde kışlasın
Yürü arslanım! Fetih hazırlığı başlasın!
Yürü hala ne diye kendinle savaştasın?
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın

Kullar veremezki son kararı

Ey benim güzeller güzeli Rabbim,

Küçük yaşda yetim eyledin
Sabır eyledim İsyan etmedim.
Ağır çileler dertler verdin
Sabır eyledim İsyan etmedim.

Güzel bir kalp verdin ,
Cesaretle sevgimi gösterdim
Sağlam akıl fikir verdin
Hakkı dogru anlattım

Ne Dünya'yı sevdim ne malı
İnsanlar bundan ders çıkarmalı
Kullar veremezki son kararı
Sen bilirsin yürekdeki bu halı


Ergenekon ve Balyoz davaları montajdır.
Biz bu yargılamaların birer kumpas ve adaletsizlik olduğunu makale yazılarımızda dile getirdik.
Tahliye olan sayın İlker Başbuğ paşaya ve tahliye olacak tüm askerlere geçmiş olsun diyorum.

Bayanlar bir çiçektir.
Çok koklarsan kokuları gider.
Hiç koklamazsan içleri gider.
Kadınlar gününüz kutlu olsun.


Beyaz Saray’dan Erdoğan’a 'Mesaj alındı' açıklaması
Beyaz Saray yönetimi, Başkan Obama’nın geçen ay Başbakan Erdoğan ile yaptığı telefon görüşmesinde, Erdoğan’ın Fethullah Gülen’e dair şikâyetleri için “Mesaj alınmıştır” dediği iddiasını yalanladı.
Başbakan Erdoğan’ın önceki akşam bir TV kanalında dile getirdiği iddia için “Sayın Gülen ile ilgili Başkan Obama’ya atfedilen cevap doğru değildir” denildi.

Tüm vefalı dostlarıma gelsin.
Vedat Bağlan - YALANCISIN SEN




Tayyibin cemaata şiiri
Beraber yürüttük bu yollarda.
Payınıza düştü dershaneler hapishaneler .
Bize kaldı projeler ihaleler.
Adımız oldu haramzadeler.


450 milyar dolar borçlandık
2 milyar dolar imf 'ye ödedik.
Lafa değil komisyonu veren,
kucağımıza düşenlere bakarız biz.
AK parti (a.q partisi)


6 Ocak 2012 Tarihli makalemiz,
Tayyibim Ben

Milli Görüşçüyken Çıktım Yola,Bir Solcu Oldum,Bir Sağcı,Verdim Mola.
Demokratda Olduğum Söylenir,Askeri Dikta'da.
Hatta Bazen Irkçılara bile pabuç bırakmam koyulurum Yola.
Aslında Mühim Olan Kardeşlik ve Ailem Kazansın gerisi hayır Ola.
Tayyibim ben Herkese Selamlar Ola.

Beraber oturduk biz bu sofraya
Sana makarna düştü,bize kaymaklı tel kadayıf
Beraber çalıştık biz bu çamurlu yollarda
Sana borç kaldı,bize gemiler hazineler....

Eskiden mücahit idim şimdi oldum mütahit
Dünyada malı sevdim yoksula vermedim geçit
Yahudi ve hristiyan dostlarım kıldılar beni İmam
Bulmuşum bu kadar enayiyi bu yola devam

Son Dakika Yeni Tapeler yağıyor
9 Mart 2014
TÜRKİYE’nin gündemini sarsan dinlemelere yenileri eklendi.


Sosyal medyaya düşen yeni ses kayıtlarında, MİT’in geçmişte yapılmış bir telefon konuşmasının kayıtlarına ulaşabildiği şüphesine yer verildi. Bu da ancak MİT’in Türkiye genelinde kesintisiz dinleme yapması anlamına geliyor. AK Partili bir yöneticinin Başbakanlık bürokratı ile yaptığı bir başka görüşmenin ses kaydında ise Sayıştay raporlarının Meclis’e gönderilmesi halinde hükümetin yaşayabileceği sıkıntılara yer veriliyor.

MİT TÜRKİYE GENELİ DİNLEME Mİ YAPIYOR Dinleme kayıtlarının birinde Digitürk’ün satışına ilişkin iki işadamı arasındaki pazarlığa yer veriliyor. İşadamı A.T. ile F.S. arasındaki görüşmede, ihaleye girilmesi halinde bunun bazı gazetelerde haberinin yapılacağına ilişkin tehdide yer veriliyor.

Hemen ardından yayınlanan ses kaydında ise işadamı A.T. bu kez işadamı E.T. ile görüşüyor. Bu görüşme, MİT’in geçmişe dönük Türkiye genelinde bütün görüşmeleri kayıt altına aldığı şüphesini doğuruyor. 5 dakika 54 saniyelik kayıtta, F.S.’nin A.T.’nin Telekom ihalesine girmemeleri yönündeki geçmiş tarihli telefon görüşme kayıtlarının MİT’ten istenildiği iddia ediliyor. Söz konusu ses kaydında E.T., “MİT’ten şey geldi mi” sorusunu A.T.’ye yöneltiyor.

SAYIŞTAY RAPORU MECLİSE GELMESİN Bir başka ses kaydında ise AK Partili bir yönetici ile Başbakanlık bürokratı arasındaki diyaloga yer veriliyor. İki isim konuşmalarında Sayıştay raporlarından şikayet ediyorlar. Kamunun harcamalarını kontrol eden kurum olan Sayıştay’ın hazırladığı raporların Meclis’e gelmesi durumunda “AKP’nin duman olacağını” söylüyorlar.

Sayıştay’daki Ak Parti’ye yakın isimlerin AKP’yi zor durumda bırakan uygulamalara bürokratik taassup nedeniyle direnmemesinden yakınan AK Partili yöneticinin, “Hepsi bizim adamımız hepsi” sözleri dikkat çekiyor. AK Partili yönetici, konuşmanın sonraki bölümlerinde de Başbakanlık bürokratından Sayıştay Başkanı’na Başbakan’ın randevu vermemesini istiyor.

BAKANA EKSİK RÜŞVET Mİ GİTTİ Youtube’a düşen bir başka ses kaydında ise rüşvet soruşturması nedeniyle tutuklandıktan sonra itiraz üzerine serbest bırakılan İranlı işadamı Reza Zarrab ile çalışanı Abdullah Happani arasında geçtiği iddia edilen telefon konuşmasına yer veriliyor. Bu kayıtta bir bakanın kendisine gönderilen rüşvetin 10 milyon Euro eksik olduğunu söylediği öne sürülüyor. Konuşmanın devamında Zarrab’ın adamının bir banka genel müdürüne de 2 milyon Euro verdiği belirtiliyor.

BAŞBAKAN’LA OĞLU BİLAL ERDOĞAN’IN YENİ KAYDI Bir başka ses kaydında Başbakan Tayyip Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği öne sürülen konuşmaya yer veriliyor. Bu konuşmada da gelişmelerin gazetelerde nasıl yansıtılması gerektiği üzerinde duruluyor.

AKŞAM SAATLERİNDE BİR KAYIT DAHA Son olarak akşam saatlerinde internete düşen son ses kaydı ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan olduğu iddia edilen kişiler arasında geçiyor.

Konuşmada Bilal Erdoğan olduğu iddia edilen kişinin bir medya grubunun satın alınmasıyla ilgili yaptığı görüşmeleri Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olduğu iddia edilen kişiye anlattığı duyuluyor.
BAŞBAKAN’LA OĞLU BİLAL ERDOĞAN’IN YENİ SES KAYDI 9 Mart 2014

O Gemiciğin nasıl alındığı ortaya çıktı!
17 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu’nun ardından internete sızdırılan ses kayıtlarına bir yenisi daha eklendi.
Haramzadeler hesabından yeni yayınlanan ses kaydında bu sefer Tayyip Erdoğan’ın diğer oğlu Burak Erdoğan var. Kayıtta özetle; Burak Erdoğan 6. gemisini 15 milyon dolara alırken 1 kuruş ödemediği, Paranın tamamı Albaraka Türk tarafından ödendiği ve bu para ise 10 yıllığına sadece yüzde 0.49 krediyle verildiği iddia ediliyor.
İşte o telefon görüşmesi

Bardağı taşıran son damla ve ,
Masum suçsuz günahsız bir şehit,
BERKİN ELVAN.

Daha evvel ,küçük yavrusunu toprağa vermiş bir baba olarak,
Berkin Elvan'a Allah'tan Rahmet,
Geride Kalanlara sabırlar dilerken,
Bu satırları yazarken,İçimden gelen Öfkeli bir ses bana ,
parmaklarımın artık,bir klavye tuşuna değilde ,başka bir yerlere basılması gerektiğini,
Ya da, Bu Ülke'de bu kadar haksızlıklardan sonra,
YA İHTİLAL! YA ÖLÜM! olsun diyor.

Allahını seven aşağıdaki haberi okumadan önce,
30 Nisan 2012 tarihli,bu makalemizi okusun.
AKP'nin balonları bir bir patlıyor,İhracat rekoru hayali çıktı

4 Bakan Hakkındaki Fezlekeler İnternete Sızdı!
İşte CHP'nin Meclis'i acil toplantıya çağırdığı o fezleke

CHP, 132 milletvekilinin imzasıyla 4 eski bakan hakkındaki fezlekelerin okunması ve genel görüşme açılması için TBMM'nin 18 Mart Salı günü saat 15.00'te toplanmasını öngören dilekçeyi Meclis Başkanlığına verdi.

CHP, 132 milletvekilinin imzasıyla 4 eski bakan hakkındaki fezlekelerin okunması ve genel görüşme açılması için TBMM'nin 18 Mart Salı günü saat 15.00'te toplanmasını öngören dilekçeyi Meclis Başkanlığına verdi.

İçtüzüğe göre TBMM Başkanı, CHP'nin çağrı istemini en geç 7 gün içinde yerine getirecek. Olağanüstü toplantının başlayabilmesi için birleşimin başında yapılan açılış yoklamasında en az 184 milletvekilinin Genel Kurul'da hazır olması gerekiyor, aksi takdirde çağrı düşüyor.

FEZLEKEDEKİ İDDİALAR: BAĞIŞ, ÇAĞLAYAN VE GÜLER KAÇ TL RÜŞVET ALMAKLA SUÇLANIYOR?

17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu kapsamında 4 eski bakan, Zafer Çağlayan, Erdoğan Bayraktar, Muammer Güler ve Egemen Bağış hakkında hazırlanan fezlekede ciddi suçlamalar yer alıyor. Çağlayan, Güler ve Bağış’ın dosyası tek fezlekede, Bayraktar’ın dosyası ise ayrı bir fezlekede düzenlendi.

Fezlekelerde, eski bakanlarla ilgili şu isnatlarda bulunuldu:

Eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan: 28 kez toplam 52 milyon dolar rüşvet almak. Suç işlemek için örgüt kurmak, sahte belgelerle ihracat, Kaçakçılık Yasası’na muhalefet. Rıza Sarraf ile telefon konuşmasında “Cari açık düşüyor, 3 aylığına altın ihracatına yönelelim” dediği, Gana’dan 1 Ocak 2013 tarihinde uçakla “minarel sample (doğal taş)” bildirimi yapılarak Türkiye’ye 1.5 ton altın sokulmak istendiği, bunun 1280 kilogramının tespit edildiği, 250 kilogramının ne olduğunun bilinmediği, sahte belgelerle 5 bin tonluk gemiyle 150 bin tonluk ihracat yapılmasına onay verdiği ileri sürülüyor. Fezlekede, şüpheliler arasında geçen konuşmalarda 150 bin tonluk ihracatla ilgili, “Bu işi doğru dürüst yapın, bu kadar olur mu? 5 bin tonluk gemiyle 150 bin ton ihracat nasıl yapılır” ifadelerinin kullanıldığı kaydediliyor.

Eski İçişleri Bakanı Muammer Güler: 10 kez toplam 10 milyon dolarlık rüşvet almak, suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, nüfuz suiistimali, suçluları kayırmak.

Eski AB Bakanı Egemen Bağış: 3 kez 1.5 milyon dolarlık rüşvet almak.

Erdoğan Bayraktar hakkında hazırlanan fezleke ise Ali Ağaoğlu hakkında yapılan bir iddia ile soruşturmanın başlatıldığı iddia ediliyor. Maslak'ta devletten ucuza aldığı Maslak 1453 projesinde proje alanının dışına taşarak orman işgaline başladığı, bu ortaya çıkınca da zarar görmemek için Sadık Soylu ve Abdullah Oğuz Bayraktar aracılığı ile olayı kapatmaya çalıştığı iddia edildi.

Ya Allah Bismillah
Gözün aydın Dünya.
Efsane Hasko yeniden Dünya sahalarına iniyor.
Tüm vefalı dostlarımın ,hasit dostlarımın bilgisine...:)


Hırsızların haccı kabul olmaz.
Kendisine bazı keramet gösterdiğim birisi,
bkz.1 Mayıs 2012 tarihli makalemiz,
Rabbimin bana ihsan ettiği yağmur mucizesi

Hacca niyet eder ama o sene ayağı kırılır gidemez.
Bu arkadaşın fazla okuma yazması olmadığı için,
Kendi amel defterine bir bakar ki, bir defa hacca gidip bunları temizlemesi şartdır.
Neticede hacca gider gelir.Ama bir bakar ki ,
Geçen sene amel defterine bakarken fazla okuma yazması olmadığı için,
2 sayfanın birbirine yapışık olduğunu fark edememiş ve hırsızlık ve kötü amellerini 1 sayfa atlamış olduğunu görür ve yine hacca gider.

İşte bu yüzden Osmanlı padişahı taa zamanında şunları söylemiş.

Eşşek Alim olmaz su taşımakla tekkeye.
İnsan adam olmaz gitmek ile mekkeye.

Netice olarak hırsız heryerde herzaman hırsızdır.
Can çıkar huy çıkmaz.

bkz.1 Mayıs 2012 tarihli makalemiz,
Rabbimin bana ihsan ettiği yağmur mucizesi

Beni yakınen tanıyan bir çok arkadaşım iyi bilir ve hatta yağmur yağdıgı zaman İstanbul veya Başka yerde ,
"yoksa sen burayamı geldin" derler
Bu olaya inanmak istemeyen bir arkadaşımla zamanında yolculuk yaptık ve durum aynen şöyle cereyan etti,
Biz arkadaşla yaklaşık bir ay evvel bir şehire birlikde araba ile seyahat yapacagımız konusunda anlaştık.
Ben bu arkadaş'a aynen şunu söyledim,
"Bak biz felan şehire girecegiz tam o şehrin sınırına girdigimiz an yağmur yağacak"
Arkadaş güldü..:)
Derken o gün geldi çattı ve biz yola çıkdık,Aynen dedigim gibi felan şehre girdigimiz ve şehir sınır tabelasını gördügümüzde yağmur yağdı.
Biz aslında esas varacagımız şehire daha varmadığımız için yola devam ediyorduk.
Yolumuzu şaşırdık derken uzakda bir bulut gördüm ve dedimki, "sanırımki bizim gideceğimiz yer o bulutun bulundugu yerdir.".
Derken arabamızı o bulut'un bulundugu yere dogru sürdük...
Biz o bulut'a yaklaşınca esas gidecegimiz yer gözükdü ve bulutlar o şehrin üzerindeydi..
Şehre girer girmez gökler gürüldedi ve gök yüzünden adeta yağmur boşaldı.
Arkadaşımız o an aynen şu harekatı yaptı..
Elimi öptü ve şunları söyledi,
"Sana inanmayan kafirdir"
Bu arkadaşımız sonra namaza başladı ve şu an sanırım ümre ile birlikde 2 kez'de hac vazifesini yaptı.

Bu yağmur olayı rabbimin bana bir mesajıdır bu mesaj aynen şudur,
"Seni rahmetle karşılıyoruz"

Telif hakkında benim kısaca felsefem şu dur.
Müzik evrenseldir.
Türkiyedekiler söz ve müzik telif hakkını vermiyorlarsa,
Sende veren ülkelere gideceksin bu iş bu kadar basit.
Ha telif hakkı toplanıyorda biz alamıyorsak?
Onunda kolayı var.
Elimize sazlarımızın saplarını alarak toplantıya geleceğiz.:D

Arkadaşlar,
Mesam toplantılarında devamlı dile getirdiğim şu 4 madde işi özetliyor.
1.Eser sahibi müzisyenlerin soğukda bir araya gelebileceği bir lokal yok.
2.Fakir yoksul Eser sahibi müzisyenleri en azından geçicide olsa konaklayabilecek bir misafirhane yok.
3.Sahipsiz eserlerin artık eşit miktarda tüm eser sahiplerine dağıtımı olması şart ki milletin cebine 3 kuruş para girsin.
4.Avrupa telif haklarını vermiyor diyorlar bu ne zamana kadar sürecek?

Geçenlerde eski bir tanıdık simalardan müzisyen arkadaşla konuşuyoruz.
Arkadaş isviçre'de yaşıyor.
Tek bir şarkısını orada telif hakkı toplayan bir kurumuna tescil ettirmiş.
Aradan 1 ay zaman sonra bir telefon gelmiş .
"Şu telif hakkı olan 20 000 Euronuzu nereye yatıralım?"
E şimdi Türkiye'de böyle bir şeyi hayal etmek bile mümkün değil.
O yüzden bütün bestelerimi direk avrupadaki telif hakkı toplayan bir kuruma kayıt ettirecem.
Sonra gelip Türkiye'de ki eser sahiplerine de o yolu göstericem..
İşte çalışma buuuuu...
Gerisi boş laf...

E tabi bi bakmışsın ki,
bu yazıyı okuyan, sözüm ona şu bir kaç damızlık müziği sanki sadece kendileri icat etmiş olan,
meşhur eser sahipleri de, benden önce dooğru avrupa yolunu tutarlar ve orda da böyle telif hakkı makkı kurumları açmaya çalışır ve yönetime girerlermiş..dermişim...:)
Bunların alayı anasından insan değil tilki doğmuş tilkiiiiiiiii

Allahıma hamdolsun ki,
Şu üç günlük ömrümün her safhasında,
Gerek Müzik gerek Ticaret,ve Sosyal hayatımda ,
Hep Mazlum ve garibanlara destek vererek yanlarında oldum.
Zalim ve kapitalizm dostu hırsızlara ne destek verdim, ne de yanlarında oldum.


Şayet bazı kişiler,
Arkamda tapu gibi hırsız hükümet var.
Yandaş medya'da da hergün eserlerimi kullanır,
Sonrada gül gibi geçinir giderim diyorlarsa.....
O zaman ........
Gerisini sevgili meslektaşlarıma canlarıma bırakıyorum..
Anlayan anladı..


Bizim kimsenin helal kazancında gözümüz yok.
Sadece alın teri göz nuru hakkımızı istiyor ve,
Bunları kolay kolay kimseye yedirtmeyeceğimizi açıkca ifade ediyoruz.
Çözüm elbetdeki adil ve eşit paylaşımdır.
Kulislerle Mesamı'da kutulara koymak isteyenlere duyurulur.
Mesam'ı hırsızlara yedirtmeyeceğiz artık..


Değerli eser üretici arkadaşlar,
Kıymetli hassas duygulu insanlar ,

Bakınız,
Mesam havuzunda bulunan "isimsiz sahipsiz" eserlerin ,
Üyelere eşit miktarda dağıtımı yapılmasını ilk defa toplantılarda dile getiren biriyim.
Hatta geçenlerde Mesam görevlisi bir arkadaşa bunu sordugumda, Mesam bu eserleri web sitesinde yayınlar ve insanlar burdan kendine ait olup olmadığını kontrol eder diye söylendi.
Ama benim esas söyledigim şey,yıllardır bu havuzda sahipsiz olarak gözüken eserlerin telifleri hakkında idi.
Yani o para orda duruyor ve hala sahibini bekliyor.
Aynı gümrüklerdeki yıllardır bekleyen sahipsiz araçlara benziyor yani.
Madem bu parayı millete dağıtmıyorsun, e o halde bari en azından üyelerin faydalanacağı birer aktivite olarak kullan.
Yani nedir bunlar?
Üye para yardım fonu
Eser sahiplerine ait bir lokal
Geçici konaklama yeri vs.vs.
Bu paralarla üyelerin faydalanabileceği binlerce fikir üretilebilir.
Yani para orda kuzu kuzu yatacak.
Eser sahipleride açlıktan ölecek
Bu mu adalet yani?
Lütfen artık şu rezil halimizi Dünya'ya göstermeden,
bu işleri bir an evvel toparlayıp üyelerin yararlanabileceği bir şeyler yapalım.

18 Mart Çanakkale zaferimiz kutlu olsun.
Vatan uğruna can veren tüm şehitlerimizi saygıyla anıyoruz.
Rabbim bizleri kıyamet günü onların şefaatlarına mazhar eylesin.
Bu tarih'de doğan ve onu beşikte bırakarak şehit olmak için Afganistana gittiğim,
babası gibi cesur , dürüst, güvenilir ve cömert oğlum,
Muhammed Emin'inde doğum günü kutlu olsun.

UNUTMAYIN !!!
BUGÜN ÇANAKKALE ZAFERİNİN 99. YIL DÖNÜMÜ

Çanakkale Boğaz Komutanlığı tarafından yayınlanan resmi bilgi ve belgelere göre düzenlenen tabloda ise cephede şehit olanların sayısının 589'unun subay olmak üzere 57 bin. Çanakkale Savaşı'na Anadolu topraklarının yanı sıra Osmanlı Devleti'nin terk ettiği topraklardan da katılım oldu. Suriye ve Filistin'den 787, Lübnan ve Irak'tan 117, Kosova'dan 65, Yunanistan'dan 45, Makedonya'dan 31, Arnavutluk'tan 27, Bulgaristan'dan 21 kişinin şehit olduğu kayıtlarda geçiyor.

İŞTE O KAYITLARA GÖRE ÇANAKKALE'DE İLLERE GÖRE ŞEHİT SAYISI

Adana (1144), Adıyaman (11), Afyon (95), Aksaray (285), Amasya (32), Ankara (1772), Antalya (183), Artvin (10), Aydın (1746), Balıkesir (2779), Bartın (254), Bayburt (21), Bilecik (854), Bingöl (8), Bitlis (59), Bolu (1405), Burdur (606), Bursa (3737), Çankırı (972), Çanakkale (1788), Çorum (1333), Denizli (2195), Diyarbakir (949), Edirne (858), Elazığ (759), Erzurum (109), Eskişehir (843), Gaziantep (502), Giresun (114), Gümüşhane (39), Hatay (283), İçel (1218), Isparta (55), İstanbul (1648), İzmir (1720), Kahramanmaraş (213), Kars (1), Kastamonu (2425), Kayseri (771), Kırıkkale (232), Kırklareli (366), Kırşehir (448), Kocaeli (583), Konya (2683), Kütahya (1487), Malatya (141), Manisa (2174), Mardin (797), Muğla (671), Muş (907), Nevşehir (525), Niğde (509), Ordu (56), Rize (71), Sakarya (526), Samsun (44), Siirt (940),Sivas (25),Ş.Urfa(1401) Tokat (47), Trabzon (155), Tunceli (230), Urfa (383), Uşak (818), Van (336), Yozgat (661), Zonguldak (753).

Ey mazlum garip gönüllü sanatçı meslektaşlarım.
Şu an içinde bulunduğumuz devir,
Sanatçıların aşağılanıp,hor görüldüğü ve bir kenara atılıp yüzüne bile bakılmadığı bir dönemden geçiyoruz.
Gökden Dünya'daki sanatçılara hazine yağsa, Türkiyedeki bu acımasız vergi ve idarecilerin sayesinde sanatçıya tozu bile gelmez.
O yüzden MESAM üyeleri arkadaşların sadece şunu bilmelerinde fayda vardır.
Eser sahiplerine düşen telif hakkının yaklaşık % 70 inden fazlası MESAM'a + vergi + stopaj ve diğer kesintilere gidiyor.
Kültür bakanlığı ilk önce bu kesintilerde indirim yapması lazım ki, Eser sahipleri para kazanabilsin.
Aynı zamanda MESAM'ın gideri gelirinden çok deniyor.
Yeterince telif toplanamıyor deniyor.
Devlet bu konuda kanun çıkarması lazım deniyor.
Yukarıda yazdığım şekilde, Bu ülke'de sanatçıyı tanıyan ve saygı duyan bir Devlet varmı ki bunları yapsın?
Aynı zamanda devlet sanki sanatçıyı çok destekliyormuş gibi birde meslek birliklerine karışıyor.
Görünen köye kılavuz istemez.
Ben bu Ülke'ye 1995 yılında Yurt dışından döviz getirerek, Unkapanında Bağlan Müzik Şirketini kurdum.
O zamanlar inanın para kazanabiliyorduk.
Yaklaşık 10 yıldır bir uğursuz kurutucu rüzgar gelip hepimizi bir yerlere savurup çoğumuzu yek ekmeye muhtaç etti
Hala bunları destekleyenlere çok açıkca şunu söylüyorum...
Allah gerçekleri göremeyen gözlerinizi açsın.
Artık bu zulüm bitsin ve tekrar o eski güzel sıcak günlerimize dönelim..
Ahhh ahhh şarkısınıda yaptım..
Eski Günler Nerde Ben nerdeyim..

Kutsal hırsızlar çeteleri'nin fanatikleri
Dünya'da, göz göre, göre, hırsızlık yapan bir siyasetçi ve hükümeti destekleyen bir toplum ve Ülke neresidir?
Türkiye.
Dünya'da, en çok vergi ve faiz ödeyen,borçlu,hacizli bir toplum ve Ülke neresidir?
Türkiye.
24 saat yandaş medya'da beyin yıkayarak milleti maymuna çeviren bir ak parti hükümetinin tek yaptığı şey,
Her şey yalan.... Her yer yalan....
Müslüman Müslüman'ı dinlerse haram !!! Müslüman Müslüman'dan çalarsa Helâl !!!
E tabi bu kadar beyin yıkama ve hipnotize'den sonra bu kadar Kutsal hırsızlar çeteleri'nin fanatikleri oluşması normaldir.
Makale yazılarımda belirttiğimiz gibi ,bunların hali aynı şöyledir,
Hitabet İslami,ziyafet kapitalizmi.
Velhasılkelam tam bir emperyalist çeşnisi.
Hayat, tilkilerin koyunları kandırıp yedikleri süre içerisinde geçen zamana denir.


Suriye'ye adam yollayıp,4 füze attırıp en azından 50 000 kişinin ölümüne sebep olacak,
Bir siyasi parti veya hükümete oy verecek kişinin hali aynen şöyledir,
Bile Bile İntihar.
Türkiye'nin artık benim gibi güler yüzlü dürüst ve açık sözlü ,ara sıra ekranlardan millete hayırlı günler dileyecek bir Başbakana ihtiyacı var.
Bu milleti 24 saat ekranlardan ve yandaş medya'dan siyasetle hop oturup hop kaldıran, Yalancı, hokkabaz ve tilki siyasetçilere ihtiyacı yok.
Ona göre bu bilinçle oy verin.


Hırsızlarla seçime giderseniz seçim sandığını çalarlar demiştim.
2014 yerel seçimleri,paralel devlet dedikleri ve bazı menfaatçı kesimin,
Chp'yi oyuna getirme işinden ibaretdir.


MESAM genel kurul toplantısına katılmak üzere,
Kızkalesinden Adana'ya gittim. Gök gürledi Yağmur yağdı.
Adana'dan İstanbul'a gittim. Gök gürledi Yağmur yağdı.
İstanbul'da benimle yüz yüze görüşmek ,
Arif Sağ,Orhan Gencebay,Ferdi Tayfur ve bazı kişilere nasip oldu.
İstanbul'da soğuk algınlığından grip oldum.
İstanbul'dan Adana'ya geldim. Gök gürledi Yağmur yağdı.
Rabbimin bana ihsan ettiği yağmur mucizesi
Makale yazılarımda bu konuyu anlatmıştım.
Velhasılkelam Rahmetle gidip, Rahmetle geldik hamdolsun.


Seçim ekonomisinde alacaklarını ötelemeyen ve tam vaktinde isteyen,
Maliye,Banka ve SGK gibi kurumlardır.
Yakında yine bir cumhurbaşkanlığı seçimi var.
Millet haydaaaa seçim moduna girer ama,
Yukardaki kurumlar hep,Paralarını vaktinde alma ve isteme modundadırlar.
Bu nasıl bir anlayış yahu?
Bu Milleti yöneten veya yönettiğini zanneden dümbükler,
Sadece kendi iktidarlarının ve kazanmalarının hayalinde ve peşindeler.
Millet bunların asla umurlarında bile olmazlar.
Yakında büyük bir ekonomik kriz var.
Hadi bakalım şu Akp'ye oy verenler,
Oy verdiğiniz parti sizin borçlarınızı ödesinde görelim bakalım.
Ne demişler "son gülen iyi gülermiş."
Yakında kim gülecek ,kim ağlayacak hep birlikde göreceğiz.


Akp İktidarı'nın elindeki yandaş medya ,tüm hile hurda baskı balata ve arkasındaki,
Koalisyon Ülkeleri olan,ABD,İsrail,Saudi arabistan,Katar gücüne rağmen,
Türkiye'deki 2014 yerel seçimlerinde aldığı veya çaldığı % 44 oy aslında ne demektir?
Türkiye'deki % 56 'lık bir seçmene karşı,Akp'nin artık bir azınlık partisi demektir.
Şayet yukarıdaki etkenleri'de saymazsak, Akp'nin Türkiye'deki gerçek oy oranı yaklaşık,% 20 civarında'dır.
Akıl sahipleri gerçek hesap yaparlarsa, bu hesabı doğrularlar.


Ayrıca,arkadaşlar bilmeyenlere duyurulur.tayyip benim rahlemden geçmiştir.
Zamanında biz tayyip'le birlikde, İstanbul belediye başkanlığını kazandığında birlikteydik .
Aklıma tayyibin şu sözleri geldikçe hâlâ gülerim.
Tayyip şöyle diyordu o zamanlar, "yaw bu Ülke menderes zamanında abd 'ye satılmıştır".
Şimdi de tiyatro yapıyor ve kendini birden Menderes'in devamı olarak görerek, Anap özal konumuna getirip uyduruktan siyaset yapıyor.


Akp'nin Kanun Kurum ve Kişileri yer değiştirme modeli,
MESAM gibi meslek birliklerine'de sıçradı.
Bazı kişiler, MESAM, MSG gibi meslek grupları yerine ,
Başka bir Meslek birliği açmak için uğraşıyor.
Önce MESAM'ın yönetimini ele geçirmek istediler.
Baktılar ki olmadı.Bu sefer yeni bir meslek birliği kurmayı deniyorlar.
Baktılar ki O'da olmadı.Bu sefer Meslek birliğindeki sanatçıları değiştirmeye çalışacaklar.
Ey tayyip çok kötü örnek oluyorsun.
Bırak bu işleri çek elini sanatçıların üzerinden.
Sanatçıya ne verdiniz ki? ne almak istiyorsunuz.?
Ülke'de ne kadar kamu kuruluşu,ev, arsa, villa, proje, para getiren ne varsa hepsinden nemalandınız.
Şimdi'de gariban sanatçıların Telif haklarına'mı göz diktiniz.? aip. aip. aip. beaaa..


Günümüzde artık Sanatın ve Sanatçı'nın halinden anlayabilecek,
Bizim gibi böyle nesli tükenmiş insanların sayısı gittikçe azalıyor maalesef.
Adamın biri dam'dan düşmüş ve "benim halimden ancak dam'dan düşen anlar" demiş.
İşte bu yüzden, bizim gibi genç yaş'da sokaklarda izmarit toplayarak ve sadece su içerek,
İstanbul gibi yerde tepebaşı gazinosunda, belki sanatçı oluruz diye limonata satmış ve bu işi sahne tozundan tut, her safhasından geçmiş olanlar sanatın ve sanatçı'nın halinden anlar.


AKP olarak herkesi kucaklıyor,ayrım ve gayrım yapmıyoruz.
Türkiye'de,
Bir bölüm Akp karşıtı Aleviler, ölebilirler. Karışmaz ve ses çıkarmayız.
Bir bölüm Akp karşıtı Sol düşünceliler, ölebilirler.Karışmaz ve ses çıkarmayız.
Bir bölüm Akp karşıtı Türkçüler,ölebilirler.Karışmaz ve ses çıkarmayız.
Bir bölüm Akp karşıtı Kürtçüler,ölebilirler.Karışmaz ve ses çıkarmayız.
Bir bölüm Akp karşıtı Milli Görüşçüler,ölebilirler.Karışmaz ve ses çıkarmayız.
Bizi sadece, Akp'ye oy veren tüm aynalı sazanlar ve bize "adam gibi adam"diyenler, ilgilendirir.
Gerisinden bize ne? ,tohumlarına paramı verdik sanki.?
İmza..Akp (tayyip ve hanedanları)

"AKP olarak herkesi kucaklıyor,ayrım ve gayrım yapmıyoruz."yazımıza,
Aynalı sazanın birisi şöyle bir yorum yapmış.
"Hiç bir akp'li böyle düşünmez.Sen sanatçı değil soytarı bile olamazsın"

Bizde ona şu yorumu yazdık.
Yorumunu düzeltiyorum.
Hiç bir "aynalı sazan" böyle düşünmez.
Türkiye ortada..99 milyon dolarlık hayırkurumu ortada.Ölenler ortada.Kalanlar ortada.Yumruk attıranlar ortada.
Gerisini anlatmaya gerek yok Bu yazım makalem de en çok beğenilen ve doğrulanan bir yazı oldu.
Ayrıca buraya haddini aşan yorum yazanlar şunuda iyi bilsin ki,
biz aynalı sazanlarla değil, esas onları yakalayan balıkçılarına bile gereken dersi vermişizdir.
O yüzden herkes yorum yaparken haddini aşmasın!!!
Zamanında bana, "yaw menderes zamanında bu ülke abd'ye satılmıştır" diyen ve ardından kendini menderesin devamı olarak gören,"ben Milli Görüş gömleğimi bıraktım" diyen tayyip mi soytarı ve dansöz ?

Yoksa, ayakları hep sabit duran ve hala Gerçek bağımsız bir Türkiye için mücadele veren Vedat Bağlan'mı ?

AL şu Yazım da hediyem olsun ve gör bakim Akp yokken Türkiye'de ne varmış Şimdi Ne kalmış.
Birazcık aklı ve vicdanı olupda kişileri gerçek hak adaletiyle yargılayanlara ve,
Okudukça rahatladığım,çok değer verdiğim en önemli,
29 Eylül 2012 tarihli Makale yazımız,
Senin ,Paranı'da, malını'da,özgürlüğünü'de, morelini'de,canını'da alırım haaaaaaaaa


Tayyibin Canlı yayında,basın mensupları sadece görüntü,

Ayrıca şuna da çok dikkat edin.
Tayyip 10 yıllık iktidarında sadece belirli gazetecilerle söyleşi yapıyor.
Başka gazeteciler gerçekleri felan söyleyebilirler.O yüzden başkalarına yasak

Tayyip bildiği propaganda vaazını yapıyor...
Sözüm ona güya basın mensuplarının sorularını cevaplıyor..
Bizde yedik sanki.
Alnımızda "Aynalı Sazan"mı yazıyor?

Aslında basın mensupları şunu soracak tayyibe,

Akp iktidar'a gelmeden, vatandaşın cebinde kaç parası vardı?
Şimdi Vatandaşın kaç Milyar borcu var?

Akp iktidar'a gelmeden,Kaç tane kamu kuruluşu vardı?
Şimdi Türkiye'de,elde kaç adet kamu kuruluşu kaldı?

Akp iktidar'a gelmeden,Türkiye'de kaç hektar toprak yabancıya satılmamıştı?
Şimdi Türkiye'de kaç hektar toprak elde kaldı?

Akp İktidar'a gelmeden,Irak,Afganistan,Libya ve Suriye ve Türkiye'de kaç vatandaş Yaşıyordu?
Şimdi Bu ülkelerde kaç kişi şehit olup gitti?

Ondan Sonra Şunuda sorsunlar..

Seçimlerde nasıl hileler yapıldı..kaç para dağıtıldı?kaç ton makarna? kaç adet buzdolabı vs..dağıtıldı?

Yani bu,kalın kafalı,akp medyasıyla yatıp,kalkan,makarnacı,"aynalı sazan"lara,şunu söylüyorumki,
Bunları iyce düşünsünler...

Bu akp ve tayyip ,bu Ülke vatandaşları'nın,parasını almış,devlet kurumlarını ,arazisini satmış,canını almış,
"Ellerine kollarına sağlık,ne güzel bizi soyup soğana çevirip canımızıda aldın.,Yinede seni destekliyoruz " dercesine,
hala bunlara oy vermek suretiyle,bunların peşinden gidenlere tek sözüm şu olur,

"deveyi dikeni,bu milleti seveni yararmış"

"yok efem napalım tayyibin alternatifi yok" dersen..bu söz şu demektir..
"tayyip gibi,bizi soyan,malımızı,toprağımızı, canımızı, böyle güzel vaazlarla uyutup hipnotize ederek, alan yok"
Şayet siz, vaazlarla uyutulmak istiyorsanız? zaten bir sürü tanıdığım hitabeti güçlü olanlar var..

Türkiye sadece ve sadece Tayyip ve ekibine karşı galip gelebilecek yürekli bir Lider arıyor...O kişi aslında var..O Kişi...

9 lisan bilen,Hollanda'da yıllarca Milli görüş kuruculuğu,Camiiler,Gençlik Teşkilatları,İslam Okulu,Spor teşkilatları,kuran,
hac ve 1989'da, yeni doğan çocuğunu bırakıp,Şehit olmak için Afganistan'da çarpışan ve gazi olan,
Ticaretle uğraşıp insan yetiştiren,Hollanda'da,ilk sebze halinde komisyonculuk yapan,Bilgisayar,Cep telefonu ve Elektronik toptancılığı, seyahat acentası ve charter uçakcılığı yapmış,
Binlerce Video çekimleri ve vaaz kasetleri çoğaltmış,Türkiye'de her seçimlerde gelerek,bizzat arabasında yatmak suretiyle,Tayyip'le birlikde ,
Tüm İstanbul'u dolaşmak suretiyle,Tayyip erdoğan'ın İstanbul belediye seçimlerinde, kazanmasında çok büyük emeği olan,
Kazandığında'da ,Refah Partisi Topkapı Merkezinde, ilk olarak kutlayan,

Hacı, Gazi, Mücahid, Vedat Bağlan'dır.

Tüm kamu mallarını ve devlet kurumlarını 42 milyar dolar'a özelleştirme adına satan tayyibin,
Şu an hizmet alanı,bir mahalle muhtarından daha az.Tayyip hala Abd başkanı edasında ,
ve belediye başkanlığından kalma,Alışkanlığından mütevellit,Müteahhitlik çalışması yaparak oy alma peşinde.

Biz buna kısaca şöyle deriz..

"Fare olmadan Çuval delenler" veya, "Denizi görmeden paçayı sıvayanlar"

Vedat Bağlan,
"Bu akp ve tayyip ,Suriye'deki Muhalifleri oluşturup,destek vermek suretiyle,
Irak,Afganistan,Libya'daki gibi,Binlerce müslüman'ın ölmesine vesile olarak,
Büyük bir günahkar olmuştur."dediğinde,

Tayyip, "sümme haşa,biz ne muhalif gördük,ne destekledik" demişti..

Şimdi bizzat canlı yayında "Özgür Suriye Ordusuna destek veriyoruz" dedi.

Sen orda muhalifleri destekleyerek,
Türkiye'de ölenlerin'de bizzat suçlususun...

Burda Şeyh konuşuyor..."Sen çok günah yüklü bir kervan ve yalancısın...."

Tayyip anketler'de hokkabazlık yaptı.

Canlı yayında en son yapılan anketler'de, Akp oy oranı yüzde 52 diyerek,
Daha 1 ay evvelki yapılan anketlerde oy oranı yüzde 35 lere düştüğü halde,
Güya Has partininde oylarını alacağını hesap ederek,anketlerle oynayıp,
matematik hokkabazlığı yaptı..
Veya şöyle hesap etti,
Her yapılan Zam en az yüzde 10 oyları artırır.....
Ne demişler .."deveyi dikeni,bu milleti seveni yararmış"
Ha gayret tayyibim beline kuvvet......

Erdoğan Canlı Yayında,
"Hiç kimse koskoca TC Hükümeti başbakanına "hain" diyemez..Zaten bu konu hakkında Kılıçdaroğluna tazminat davası için talimat verdim.."

Ey tayyip, Sen şimdi "Masum"musun?, yoksa peygambermi?
TC başbakanı olmak demek, hiç yanlışı olmayan birimi demektir?

Tayyibim Ben

Milli Görüşçüyken Çıktım Yola,
Bir Solcu Oldum,Bir Sağcı,Verdim Mola.
Demokratda Olduğum Söylenir,Askeri Dikta'da.
Hatta Bazen Irkçılara bile pabuç bırakmam koyulurum Yola.
Aslında Mühim Olan Kardeşlik ve Ailem Kazansın gerisi hayır Ola.
Tayyibim ben Herkese Selam Ola.

Beraber oturduk biz bu sofraya
Sana makarna düştü,bize kaymaklı tel kadayıf
Beraber çalıştık biz bu çamurlu yollarda
Sana borç kaldı,bize gemiler hazineler....

Eskiden mücahit idim şimdi oldum mütahit
Dünyada malı sevdim yoksula vermedim geçit
Yahudi ve hristiyan dostlarım kıldılar beni İmam
Bulmuşum bu kadar enayiyi bu yola devam

Akp,"Ülke'ye hizmet" diyor.

Yabancıya arazi satışı 30 hektar'a çıkarıldı.Toprak gitti.
Tüm kamu malları 42 milyar dolara satıldı.
Ülke'de sap saman hayvan kalmadı...
Vatandaş'ın Altını,parası alındı borçlu bırakıldı.
Yanlış politikayla ,İnsan canları alındı...

Hangi Ülke'ye hizmet ediyor bunlar?,Ortada Ülkemi kaldı?

İsrail ve Abd'yi korumak için ,füze kalkanı koyarak,
5 milyar dolar İMF'ye vermek suretiyle,
Emperyalist egemen güçler,
Abd ve israil'e hizmet ediyor bunlar..

Sende hala bunların peşinde koş...
Allah'ın makarnacıları siziiiiiiiiiiiiiiiiii...
Yakında seçimler var..
Artık makarna yerine ,sizlere çengel köy hıyarı dağıtır bunlar...
Bolll bolll hıyar yersiniz...
Aynalı sazanlar siziiiiiiiiiiiiiiiii............

Biz 1 km yol karşılığında,
1 milyon müslüman öldürmeyenlerdeniz..

Şöyle büyüdü,böyle kaçtı,uçtu denilen Türkiye,
Kendi çakmağını bile üretemiyor...

Ölüsü olan bir gün,
Akp gibi delisi olan'da,
Hergün ağlar...

Türkiye'de,
Devlet'de , Millet'de ,extralara gitmezlerse aç kalırlar..
Malum hayat şartları zor....

Burada şu özetle bu yazılarımızı noktalıyalım,
Türkiye bağımsızmı? Bağımlı'mı?Abd ile şunumu yaptı? bunumu yaptı ? lafına bakmasak bile..
En azından bir Ülke vatandaşı'nın,şayet parası alınmış,ve bu paralar İMF adı altında yabancılara 5 milyar dolar olarak verilmişse,
Ondan Sonra'da bu paraları millet'den yüksek ağır vergi ve Zamlar'la,geri toplanıyorsa,
Vatandaş'ın 125 ton altını toplanıp,İngiliz bankalarına verilmişse,
Ülke Toprağı yabancıya satılmışsa,
Devlet kamu malları satılmışsa,
Bankalar yabancı sermaye'ye satılarak,10 milyon kişi kredi ve kredi kartı borcundan hacizlik ise,
Yargı adaleti diyerek, uyduruktan bir yandaş yargı sistemi oluşturulmuşsa,
Akp iktidara geldiginden bu yana,
Irak,Afganistan,libya,Suriye ve Türkiye'de bu kadar şehit verilmişse,

Burda birileri bize şunu söylemektedir..
Senin ,Paranı'da, malını'da,özgürlüğünü'de, morelini'de,canını'da alırım haaaaaaaaa.....

Emperyalistlerin Türkiye'de ki Köle Kahyaları Modeli
Kişiye,Önce Kendi menfaatları doğrultusundaki emirleri uygulatır Başbakan yapar.
Kişiyi yine kullanır, Cumhurbaşkanı yapar.Sonra'da basar iğneyi Öldürür.
Neden? Çünkü kişiyi karşısına alarak, O kişiyle paylaştığı sırların ifşasını istemez.

26 Kasım 2011 tarihli makalemiz,
Allah c.c. teala,Kur'an-ı Kerim'de,"Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım, dedi"

İşte Şu Dünya'da, Bu kadar çok olan halifelerle birlikte yaşamak ve onlarla geçinmek ve anlaşmak O yüzden çok zor'dur.


Bunun Anlamı,Her Müslüman,Bir Halife olup, Tüm Dünyadaki fitne ve fesada karşı çıkıp, Tüm İnsanlığın Kurtulması için Çalışacaktır.Müslüman'ın görevi sadece belirli Ülke veya Irkların kurtulması için çalışmak değil aksine Tüm İnsanlığı ırk,renk dil,ayırd,etmeksizin, kurtarmak için çalışacaktır.

Hatırla ki Rabbin meleklere: Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım, dedi. Onlar: Bizler hamdinle seni tesbih ve seni takdis edip dururken, yeryüzünde fesat çıkaracak, orada kan dökecek insanı mı halife kılıyorsun? dediler. Allah da onlara: Sizin bilemiyeceğinizi herhalde ben bilirim, dedi. (Bakara-30)

"Sonra o damlayı bir pıhtıya dönüştürdük, bu pıhtıyı bir et parçacığına dönüştürdük, bu et parçacığını bir takım kemiklere çevirdik, derken bu kemiklere bir et giydirdik; sonra ona bambaşka bir yaratık olarak hayat verdik. Bak ne şanlı o Allah, yaratanların en güzeli!." (Muminun-14)

"Sizden; hayra çağıran, iyiliği (marufu) emreden ve kötülükten (münkerden) sakındıran bir topluluk bulunsun. Kurtuluşa erenler işte bunlardır. (Al-i İmran Suresi," 104)

"Asra yemin ederim ki , İnsan gerçekten ziyan içindedir.Bundan ancak iman edip iyi ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler müstesnadır." (Asr-Suresi)

Resulullah S.a.v , "Sadece Bu Asr suresi inseydi insanlığa yeterdi" buyurmaktadır.

"Fitne kalmayıncaya ve dinin hepsi Allah'ın oluncaya kadar onlarla savaşın. Şayet vazgeçecek olurlarsa, şüphesiz Allah, yaptıklarını görendir." (Enfal Suresi, 39)

"İman edenler Allah yolunda savaşırlar; inkar edenler ise tağut yolunda savaşırlar öyleyse şeytanın dostlarıyla savaşın. Hiç şüphesiz, şeytanın hileli-düzeni pek zayıftır." (Nisa Suresi, 76)

"Sizden önceki nesillerden onlardan kurtardığımızdan pek azı dışında yeryüzünde bozgunculuğu önleyecek fazilet sahibi kişiler bulunmalı değil miydi? Zulmedenler ise, içinde bulundukları refahın peşine düştüler.Onlar, suçlu-günahkarlardı." (Hud Suresi, 116)

"Onlar, mü'minleri bırakıp kafirleri dostlar (veliler) edinirler. 'Kuvvet ve onuru (izzeti)' onların yanında mı arıyorlar? Şüphesiz, 'bütün kuvvet ve onur,' Allah'ındır." (Nisa Suresi, 139)

Akıllı Müslüman ,Günlük Yaşayan ve hergün değişik gündem oluşturup toplumu uyutan Siyasetçi,Devlet Başkanları ve Medya'ya bakmaz.Ya nereye Bakar? "Esas gizli planları uygulayıp Ana hedeflerine dogru ilerleyen ve malı götürenlere bakar."

Wallaha arkadaş bu saatden sonra , her kim, Irak'da, Afganistan'da, Mısır'da, Libya'da, her türlü filim çevirip Milyonlarca Müslüman'ı öldüren ABD ve Yandaşları, Nato ve AB ile dost olup hala iş birliğine devam ederse,bu Kişi benim Mezardaki Babam dahi olsa artık, Allah'ın ve benim düşmanımdır.Bu kişilerin katli vacip olup, bizzat Allah tarafından emirdir.

2 Nisan 2013 tarihli,
Allah'ımızı Tanıyalım

makalemizden,

Allah Teala Hazretleri, birlik mertebesinde gizli bir hazineyken, tanınmayı ve bilinmeyi istemesi ve sevmesiyle, ruhlar ve cesetler âlemini yaratıp, kendi rahmetinin güzelliğini, celal ve azametini, bağış ve nimetini, sanatının çeşitliliğini ve hikmetinin sırlarını göstermeyi diledikte; bütün yaratıklarından önce yokluğun sırrından pırıl pırıl yeşil cevheri vücuda getirmiştir. Bazı rivayetlere göre, kendi nurundan oldukça hoş ve büyük bir cevher var edip, ondan kâinatın tümünü derece derece ve düzenli biçimde ortaya çıkarmıştır. Buna, ilk cevher, nur-u Muhammedî, Cevh-i mahfuz, akl-ı kül, izafî ruh diye adlandırırlar ki, bütün ruhların ve cesetlerin başlangıcı ve kaynağı bu cevherdir. Çünkü Hak Teala muhabbetle o cevhere bir bakmıştır; o anda cevher, utancından eriyip su gibi akmıştır, halis özü üstüne çıkmıştır. O özden ilk olarak küllî nefsi yaratmıştır. Sonra meleklerin ruhlarını, bitkilerin ruhlarını, tabiatların ruhlarını sırasıyla yaratmıştır. Bu ruhlar için mertebelerine göre belirli makamlar tayin edip, her sınıf kendi belli makamlarına gitmiştir. Her ruh, kendi cinsini bulup, topluluklar oluşturmuş ve her topluluk makamında kalmıştır. Ruhlar ve melekler âlemi, bu ondört çeşit ruhla tamam olmuştur. Bu âlemin en yüksek, en saf ve en güzel olanını gayb âlemi, lâhut âlemi, ceberut âlemi diye adlandırırlar. Ortasına, ruhlar âlemi, mânâlar âlemi, emirler âlemi, derler. Alt kısmına, en kesif ve cisimlere yakın olan kısmına mücerret âlemi, berzah âlemi, misal âlemi derler.

Tüm bu yaratılışların ve oluşumların aslında tek bir Hikmeti vardır..
Orta'da Ne Başka biri, Ne başka bir madde'den oluşan kainat ne'de başka bir varlık vardır.
Tek bir varlık vardır O'da Allah c.c subhana ve tealadır .
Herşey Bizzat tek bir varlık'dan, yani Allah c.c subhana ve teala'dan var olmuşdur.
Şayet, bunun dışında oluşabilecek, herhangi bir düşünce bile, Tevhid, yani Allah'ın birliğine ve tek olduğuna ters düşerdi.

İşte Yüce Allah c.c. Her yönü ile kendisini Tanıtıyor , yarattıklarınla gücünü ve sanatını sergiliyor,
Kendi Sahip Olduğu güçle değişik şeyler arzuluyor,diliyor ve yaratıyor,
Bu sayede Ne kadar büyük Bir İlah Olduğunu Gösteriyor.

Kısacası Herşey O, yani Allah c.c. ve subhana tealadır ve Tek'dir.

İnsan aklı'nın bu konuyu daha iyi anlayabilmesi açısından ve daha anlaşılır olabilmesi için,
Konuyu şu şekilde anlayabiliriz.
İnsanlar, çogunlukda Tanrı, İlah, gibi kavramlar söz konusu olunca,
bir yerde put gibi duran ve hiç hareket etmeyen bir varlığı bir nevi gözlerinin önüne getirmeye çalışır ve
hiç bir insan aklı, kaynağı yeri aslı olmayan bir oluşumu ve yaratılışı kabullenmez.

Bu yüzden şu açıklamayı gerekli görüp ekledim.
"Allah, canlı ve İnsan aklı'nın alamayacağı kadar, Çok BÜYÜK bir varlıkdır.
Sadece yarattıklarıyla aslını göstermeyi hedeflemiş olup ,
Herşey aslında Tek kişilik bir gösteri'den ibaret olup,
Senaryo yazarı,Oynayan ve Yöneten ,izleyen'de bizzat kendisi'dir.

Yüce Allah, İnsanoğlu'nun tasavvur ettiği veya edebileceği gibi ,tek boyutlu bir varlık olmayıp,
Sadece şu misal ile Yüce Allah hakkında,birazcık fikir sahibi olmanızı isterim.
Tüm var olan şeyi, kudretiyle tutan ,
aynı anda sonsuz sayıdaki varlıkların, tüm hareket kabiliyetini sağlayan,
var olan herşeyin, birbiriyle olan ilişkilerini tanzim edip gözetleyen,
yarattığı ve yaptığı herşeyi,en güzel bir şekilde,planlı,düzenli,istikrarlı,eksiksiz yaratan,ve
yarattığı her canlı'nın nefsine göre gıdasını veren,ve bununla beraber her türlü psikoloji'yi hesaba katarak canlı varlıkların arasındaki ilişkileri yaratan,
ve maddesel güç'den ibaret olan bir gücün dışında,bir güce sahip olup,bilhassa maddeyi ve maddesel gücü yaratan,
gerçek manada acaipliklere sahip olan, dehşet verici büyük bir varlıkdır.
Bu dehşet verici büyük varlıkdan korkmamak mümkün değildir.

Aynı zamanda İblis'e öğrettiği tüm hileler ve oyunlar'dan dolayı, Allah'ın zatı'nın, bize öyle saf ve İnsanlar tarafından kandırılacak bir varlık olmadığını gösterir.

Ey Yüceler yücesi Rabbim
Eskiden İnsan yoktu.
Nefis yoktu.
Ekmek Pide makarna yoktu.
Adana Kebabı yoktu.
Ve bütün bunlar senin ezeli ilminde vardı.
Ey Gurban Olduğum Allah'ım ,
Bu kadar lezzetleri nefiz ve arzularını ezeli ilminde bulundurman ve Önceden bilmen.
Beni Çok Düşündürür.

Hayrın ve şerrin min Allah'u Teala,
İmanın 6 şartından biri olan bu kısım çok önemlidir.
Zira Şeytanı yaratan Bizzat Allah'u Tealadır.

Kainatda zuhur eden tüm hayır ve şer Allah'dan bilinmelidir.
Allah'u teala Ancak Kendi Sıfatlarından ve Kendi Programlarından kaynaklanan Her yaratılış ve oluşumu kendisi bizzat kontrol altına almış olup,
Olacak olan her iyi ve kötü işi kendisi arzulamıştır.
Allah'u Teala yı çok iyi tanımak gerekir.

Ne insan, Ne de Allah'tan gayri hiç bir kimse hiç bir şeyi yaratmamıştır.
Yokdan da yaratarak var etse ,vardan da yaratarak var etse,
hiçbir şeyi, adeta tombaladan çıkarcasına "ne çıkarsa bahtıma" hesabı yapmayarak,
Kendi ezeli ilminde bulundurdukları ile herşeyi bilerek ve hesaplayarak,
Kendi dilediklerini ve arzuladıklarını yaratarak kendini sergileyerek ortaya koymuştur..
Her yaratılış ve oluşum hareket söz tavır bizzat Allah'u tealanın plan ve arzuları çerçevesinde Olup,
Hiç bir şeyi tesadüfe veya kendi kendine salıverip başı boş bırakmamıştır.

Bu konunun tek bir Özeti vardır.
O da ezelden beri yalnız olan ve ebediyyen yine yalnız kalacak olan,büyük yaratıcı Allah'ın,
Kendi zatı'nın Rahmetini, Gazabını hesaba çekmesiyle,ve de her yönüyle kendini sergileyerek,
Kısaca kendini kendine göstermesidir.
Yarattıkları herşeyi yoktan da var etse, vardan da var etse, bizzat kendi dilediğini ve kendisini ortaya koymuştur.
Zira ortada Allah'dan gayri ondan hariç hiç bir varlık yoktur.
Şayet öyle bir varlık olsaydı bu sefer "La ilahe illallah" Allah'dan başka ilah yoktur tezi'ne ters düşerdi.
Her yaratılış ve oluşum Allah'dan gelmektedir ve hep böyle devam edecektir.

Makale'nin tamamını okumak için tıklayınız.
Allah'ımızı Tanıyalım

Emlak vergisi yükseldi!
Büyükşehir belediye sınırları içindeki gayrimenkul emlak vergisi diğer şehirlere göre yüzde 100 zamlı olarak alınıyor.
Benzin yine 5 TL üzerinde.
Malum seçimler bitince zamlar başlar.
Eeee tayyibcezimize ve hanedanlarımıza dolar ve Euro lazım.
Hadi bakalım Türkiye..
Çalış kazan...Vergi ,Kredi ve Kredi Kartı borcunu öde...
Senin Başka ne görevin varki ?
Sen Bu Dünya'ya tayyibe hizmetkâr olarak gelen, modern bir kölesin...
Akp öncesinde eskiden, bu kadar hasta dertli mi vardı ki? bu kadar hastahaneye gerek kaldı?
Bu Akp ve tayyip öyle tilki ki,Bu milletin bu kadar ağır vergi zamlar ve kredi borçlarından dolayı hasta olacağını bilerek,
Hastahaneler açtılar.Yakında da modern mezarlık işine girerler.

Akp'nin bu kadar hastahane açmasının ardından modern mezarlık işine girerler yazımıza ,
Nasıl olur? diye yazanlara açıklıyorum.

Mezarlıklar 3 kategoride,Yeşil ,Kırmızı,ve sarı olarak ayrılır.

Yeşil olanlar,Güzel sesli Hafızlar,en az 100 kişilik gözü yaşlı kiralık cemaat, zahmetsiz ve tüm defin işlemleri , mermer yazılı Lüx manzaralı mezar yeri,yedisi,kırkı,ve elli ikisi, Lüx tatlılı yemek menüsü paketi, (atıyorum 20 000 TL).

Kırmızı olanlar,Yasin'i şerif okuyabilen bir imam, 50 kişilik gözü yaşlı kiralık cemaat, zahmetsiz ve tüm defin işlemleri , mermer yazılı mezar yeri,yedisinde kuru fasulye menüsü paketi, (atıyorum 10 000 TL).

Sarı olanlar,Yasin'i şerif okuyabilen bir imam,10 kişilik gözü yaşlı kiralık cemaat, zahmetsiz ve tüm defin işlemleri , mermer yazılı mezar yeri,paketi, (atıyorum 5 000 TL).

Sinek'den yağ çıkarmasını iyi bilen tayyibin İlk Belediye başkanlığında,Otobüsleri salça rengine boyatarak salça reklamından nasıl para elde ettiğini bir hatırlarsak,"Modern mezarlık" işine'de girebileceğine kimse şaşırmasın.

Netice'de tayyibin,bu toplumu çok iyi bir şekilde analize ederek,bu toplumun Nasıl bir Lüx düşkünü toplum olduğunu bilerek her türlü,kazanç elde etme işini gayet güzel yapabileceği kesindir.

Ayrıca,tayyibi sorgulayacak olan Suâl melekleri,Seni bizmi sorgulayalım? yoksa Vedat Bağlan mı? diye sorarlarsa, tayyibin ,"yok..yok..siz sorgulayın" diyeceği kesindir.

Yaz kızım..
Yakında Köşke çıkacağım için,
Başbakanlığa verilen tüm yetkileri ve bağlı olan tüm kurum ve kuruluşları,
Dolmabahçe'yi,Sarayburnu'nu,Boğazköprüleri'ni ,Kısıtlı'da ki evi,Köşedeki börekçi'yi,
Cumhurbaşkanlığı'nın emrine ve bunların Çankaya köşküne transferine....

İmza (Makam mevki ve Euro,Dolar,Altın,hazine sevdalısı, tayyip)


Biraz Tebessüm , YANLIŞ E-POSTA :D
Adamın biri yeni ulaştığı otele kaydını yaptırır.
Odasına girdiğinde masada bir bilgisayar görür ve karısına e-mail atmaya karar verir.
Fakat yazdığı mesajı farkında olmadan yanlış bir adrese gönderir....
Tam bu sırada farklı bir yerde kadın,kocasının cenaze töreninden evine yeni dönmüştür
ve bilgisayarındaki maili görür,arkadaşlarından geldiğini düşündüğü maili okuyunca olduğu yere yığılıp kalır.
Odaya giren annesi yerde yatan kızını ve ekrandaki mesajı görür.
-Kime : Sevgili karıma
Konu : Yeni ulaştım.
Tarih : 16 Mayıs 2004
Benden haber aldığına şaşıracağından eminim.
Burada bilgisayar var ve sevdiklerimize e-mail gönderebiliyoruz. Buraya yeni ulaştım ve kaydımı yaptırdım.
Her şey yarın senin buraya geleceğini düşünülerek hazırlanmış. Seninle buluşmayı dört gözle bekliyorum.
Umarım benim gibi sorunsuz bir yolculuk geçirirsin.
Not : Burası çok sıcak. :) :D :)

Bu Milletin,
bir kaç rum ermeni baronlara , üç beş yabancı bankalara ve,
Bunları destekleyen akp'ye teslim olduğunu gördükten sonra,
Artık bu millet'le savaşa mavaşa gidilmeyecek kadar bittiklerini gördük.


Bakın aşağıdaki makale yazılarımızda bulunan,
"Savaş Hile'den ibaretdir" hadisi Şerifini,

tayyip yine kullandı ve şöyle dedi.
"HARP HİLEDİR AMA HİLE NAMERTLİK DEĞİLDİR"

Tayyibin ekonomi ve bir karış vatan toprağı hilesi

AKP = Aptalları Aldatıp Aşıran Kaçıran Partisi'dir

Ancak Seçmen Akp'yi dize getirebilir

Türkiye'de güvenecek ne kaldı?

"Türkiye emperyalistleri kovmaya hazırlanıyor"

Şöyle büyüdü böyle uçtu şöyle kaçtı denen Türkiye'nin, işte gerçek hali.
10 yılda İmalat sanayi yüzde 25’ten yüzde 15’e düşmüş.

Ama bu "aynalı sazanlar",bunları değil sadece aldığı makarnayı görür.
Ayrıca hadi akp'nin gözleri aydınlık ola,yeni Orman kanunu resmileşti.
Ormanlarda artık petrol borusu su hattı "modern mezarlıklar" vs. herşey olabilecek.Ormanlara hücuuum...
TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz,
"BÜYÜMEYLE İLGİLİ ALARM SİNYALİ VAR"
Büyümenin temel motoru olması gereken imalat sanayimizin milli gelir içindeki payının on yılda yüzde 25’ten yüzde 15’e gerilemesinin, büyümemizin sürdürülebilirliği ile ilgili ciddi bir alarm sinyali olduğunu da düşünüyoruz.”

Vedat Bağlan ne diyordu? "Yakında ekonomik kriz var"
Tayyibin "IMF'ye 2 Milyar dolar borcumuz kalmıştı ödedik bitti artık borcumuz yok" yalanı işte ortaya net bir şekilde çıktı.
Türkiye'nin 2014 yılında,163 milyar dolar geri ödeme borcu var.
AKP’nin seçimlerdeki başarısı Ekonomi'yi ters yönde etkiledi.
Dış yatırımcıya göre Akp ve tayyip çok fazla yetkiye sahip olduğu yönünde (diktatörlük) ve yatırım yapmıyor.
Başka bir deyişle Dış yatırımcılar Türkiye'ye şu mesajı verdiler.
"Yolsuzluk yapan akp hükümeti'ni ve tayyibi destekleyen Türkiye ve toplumu ile bizim bir işimiz olmaz."
Moody`s Türkiye`nin Kredi Not Görünümünü Değiştirdi.
"(Not artırılması) Yakın vadede olası değil"


Uzmanlar,AKP’nin seçimlerdeki başarısı da kaygı yaratıyor. Yatırımcılar hemen seçim sonrasında bunu bir siyasi istikrar belirtisi olarak görse de,Recep Tayyip Erdoğan’ın çok fazla yetkiye sahip olduğu yönünde düşünceler olduğunu söylüyor. Moody’s açısından bakıldığında ülkede gücün istikrar adına fazlasıyla tek elde toplandığının görüldüğünü belirtiyor. Uzmanlar ayrıca endişelerin Merkez Bankası üzerinde baskıların oluşmasından da kaynaklanmış olabileceğini söylüyor.

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody`s, Türkiye`nin devlet tahvili kredi notu görünümünü "durağan"dan "negatif"e çevirdi.Sebep olarak, Not görünümündeki değişikliğe temel itici unsur olarak, “Artan politik belirsizlikten kaynaklı finansman pozisyonundaki yavaşlamanın” görüldüğü belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Moody’s’in Türkiye’nin not görünümünde değişiklik kararı almasındaki temel unsur, politik dinamiklerin ve küresel likidite koşullarının, kur volatilesinde de görülmesi üzerine, uluslararası ve yerel yatırımcıların güveni üzerindeki olumsuz etkisidir. Bu durum ülkenin mevcut finansman zorluklarını artırmaktadır. Türkiye’de yerel politik risk oluşurken, Moody’s, son yerel seçimlerin sonucuna rağmen, Aralık 2013’ten beri yaşanan gelişmelerin iç yoğunlaşan politika bölünmesini vurguladığına işaret etmektedir.

Moody’s bu gerilimlerin parlamento seçimlerinin olacağı 2015 yılının en az ikinci çeyreğine kadar politik arenada devamlılık göstermesinin beklemektedir. Bu gerilim yerli ve yabancı yatırımcının güvenini azaltmıştır. Moody’s, büyük oranda cari açığına karşı olan finansman ihtiyacı ve Türk şirketlerinin, bankalarının ve kamunun yaklaşık 163 milyar dolarlık geri ödeme yapması yükümlülüğü nedeniyle, ülkenin ödemeler dengesinde baskıların yoğunlaşmasını beklemektedir.”

Avrasya Tüneli projesi analizi
Proje Yap-İşlet-Devret modeliyle, yaklaşık 1.3 milyar dolarlık finansmanla gerçekleştirilecek.
Yatırım için 960 milyon dolarlık uluslararası kredi sağlandı.
285 milyon dolarlık öz kaynak Yapı Merkezi ve SK E&C tarafından temin edildi.
Proje bitiminde deniz altı tünel geçidi haricinde kalan kısım Ulaştırma bakanlığına devredilecek.
Proje sahipleri Dış yatırımcılar, deniz altı tünel geçidi'ni 26 yıl yap işlet devret modeliyle ücretli olarak çalıştıracak.

İstanbul Boğazı’nın iki yakası ilk kez karayolu tüneliyle bağlanacak. İstanbul Boğazı Karayolu Geçiş Projesi, Asya ve Avrupa yakalarını, deniz tabanının altından geçen bir karayolu tüneli ile birbirine bağlayacak. İstanbul’da araç trafiğinin yoğun olduğu Kazlıçeşme-Göztepe hattında hizmet verecek olan Proje, toplam 14,6 kilometrelik bir güzergâhı kapsıyor. Projenin 5,4 kilometrelik bölümünü deniz tabanı altına inşa edilecek olan iki katlı tünel oluştururken, Avrupa ve Asya yakalarında toplam 9,2 kilometrelik güzergâhta ise yol genişletme ve iyileştirme çalışmaları yapılacak.

Tünel Açma Makinesi (Yıldırım Bayezid) Almanya’da özel olarak üretildi. Deniz tabanı altında yapılan kazı çalışmaları, bu projeye özel olarak tasarlanan Tünel Açma Makinesi (Tunnel Boring Machine–TBM) ile gerçekleştiriliyor. Herrenknect tarafından Almanya’da üretilen TBM’nin montaj işlemleri Türkiye’de gerçekleştirildi. Anadolu yakasında çalışmaya başlayan Tünel Açma Makinesi, deniz tabanının yaklaşık 25 metre altından toprağı kazarak ve iç çeperleri oluşturarak ilerliyor. Günlük ilerleme hızı ise ortalama 8-10 metre olacak. TBM, bentonit bulamacı kullanan tünel açma makineleri arasında 11 bar arın basıncı ile dünyada 2. sırada, 13,7 metre kazı çapı ile dünyada 6. sırada yer alıyor.

Öncelikle Bu Proje'nin hayırlı olmasını cenabı Mevla'dan diliyorum.
Proje'nin artı ve eksileri elbetde olacaktır.
Artıları,
İstanbul'un avrupa ve asya kıtasına giden trafiğini biraz rahatlatacak.
26 yıl sonra devlete getiri sağlayacak.
Akp ve tayyibe oy oranı sağlayacak.

Eksileri,
Nüfusu'nun % 95 i 1.200.-TL' nin altında aylık gelire sahip.olan,
nüfusu'nun % 40' ının aylık geliri 300.-tl den az olan Bir Ülke'de,
akp ekonomisi kimi zengin etmiş,kimi süründürüyor görün.
Bu Proje'nin,Ne finansmanı ne teknolojisi ne de mühendisliği Türkiye'ye ait değil.
Büyük Proje ,Büyük komisyon getirir komisyonu ben almadım bende değil.
3 saatlik yol 15 dakika'ya inecektir sözü masal.
Tünel'de oluşacak trafik sıkışmasında insanların 100 metre deniz altındaki bekleme bunalımı olasılığı yüksek.
Hükümet bu parayı araştırma ve bilime gömse idi, zaten bilim adamlarımız tünel açma makinasını kendileri yapacak ve Türkiye genelinde Metro imali daha ucuza mal olacaktı.Ver parayı elin yabancısına.
Köprü yapmaya benzemez,kazıda göçük olursa milyar dolarlar çöpe gidebilir.
Bu tünel'den Çift katlı olduğu için,sadece hafif araçlar geçebilmesi, ağır vasıtalar için dezavantaj.
Deprem çökme ve su altı basıncına karşı dayanıklılığını, ancak bunlar yaşanırsa görülür ve belli olur.
Bu Proje tamamen yerli olarak üretilen malzeme ve yerli finansman olarak yapılırsa maaliyet yaklaşık % 50 düşer.
Verdiğimiz vergiler bu proje'ye kısmen gitmek'de olduğundan, yine ödenen paraların bir kısmını vatandaş ödeyecek.

Mevlit ;Mevlid, doğum zamanı demektir.
Mevlid gecesi, Rebiul-evvel ayının 11. ve 12. günleri arasındaki gecedir.
Peygamber efendimizin doğum günü, bütün Müslümanların bayramıdır.
2014 yılında Mevlit Kandili Miladi takvime göre 11-12 Ocak tarihinde'dir.

Kutlu Doğum Haftası,Türkiye Diyanet Vakfı tarafından 1989 yılında başlatılan,
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından da desteklenerek sadece Türkiye'de resmiyet kazandırılarak her yıl farklı gündem ile Peygamber efendimiz,Muhammed Mustafa (s.a.v.) anlatılmasının amaçlandığı ve Peygamber efendimiz,Muhammed Mustafa (s.a.v.) doğum gününün miladi takvime göre 20 Nisan kabul edilerek kutlandığı ifade edilen bir etkinlik haftasıdır.
Etkinlik son yillarda 14-20 Nisan tarihleri arasinda yapilmaktadir.
Tüm İslam alemi'nin Kutlu doğum haftasını Kutlar,Gerçek yaşamda da Peygamber efendimizi örnek alarak, Onun gibi ,dürüst,Yalan söylemeyen,sözünde duran ve emanete hiyanet etmeyenler olmamız gerektiğini vurgular ve hayırlara vesile olmasını dilerim.

Ne verirsen elinle O'da gider bizimle.

Çok kıymetli dini bütün kardeşlerimiz,

İktidar'a geldik ve sizden vergi topladık.
Ama inanın masraflarımıza bile yetmiyor. Ne verirsen elinle O'da gider bizimle.

Bu sefer sizlerden,emekli olmaniz için primler topladık.
Ama inanın yine masraflarımıza bile yetmiyor.
Ne verirsen elinle O'da gider bizimle.

Yol yaptık ve sizlerden OGS HGS paraları topladık.
Gerçekten inanın yine masraflarımıza bile yetmiyor.
Ne verirsen elinle O'da gider bizimle.

Evler binalar yapıp sattık banka kredisi verdik yine vergi topladık.
Ahhh ahhh işte inanın ki makyaj masrafını bile kurtarmıyor.
Ne verirsen elinle O'da gider bizimle.

Emlak vergilerinizi ve akaryakıt vergilerinizi yükselttik.
Kıymetli dini bütün kardeşlerimiz, inanın masrafını bile kurtarmıyor.
Ne verirsen elinle O'da gider bizimle.

Allah yar ve yardımcınız olsun.
Aklınız ve keseniz bizimle olsun.
Ne verirsen elinle O'da gider bizimle.
Aminnnnn...

İmza (Kutusu bütün Akp ve tayyip)


Türkiye Kimsenin Babasının malı değil ve Kimse istediği gibi at oynatamaz.
Bunu kim mi söylüyor?
Yerel seçimde % 56 oy verenler ve akp karşıtı,
Türkiye'nin gerçek bağımsız bir Ülke olmasını isteyen Çoğunluk söylüyor.

İtirazı olan varsa hadi bir daha yerel seçim yapalım?
Paralel devlet hikayesini de bu Millet artık yemiyor.
Zira bu bir anlaşmalı senaryo idi.
Ben bizzat İstanbul'da akp için çalışan Gülen cemaatini gördüm.
Kimse kimseyi de boşuna kandırmasın.
Ortada, ne paralel devlet, ne de ayrı bir kanun,Hukuk ve polis teşkilatı var.
Ortada sadece İblisin bile aklına gelmeyen oyunlar ve tuzaklar kuran hokkabazlar var.
Rahmetlik ERBAKAN'ı kullan belediye başkanı OL.Ardından "Milli Görüşü bıraktım" de.
Fethullah Gülen için göz yaşı dök kullan,başbakan OL.Ardından "Bunlar paralel devlet" de.
Şimdi de Onlar için hiçbirşey yapmadığın Gurbetçilere git boş vaadlerde bulun sonra Cumhurbaşkanı OL.
Ondan sonra gurbetçilere de "bunlar artık Türk felan değil" de. Ardından da gir mezara, sende kurtul. Bu Millet de.

Türkiye demek vergi ödemek demektir..

İnsanların şu an kredi ve kredi kartı borçlarını ödeyemedikleri işte bu yüzdendir..
En basit bir insan Türkiye'de yılda en az 10 000 TL vergi veriyor..
Bunları makale yazılarımda defalarca dile getirdim zaten.10 yıllık akp iktidarında normal bir vatandaş toplam 100 000 TL vergi veriyor..eee işte al sana neden herkesin en azından 50 000 veya 100 000 tl kredi ve kredi borcu var işte sebebi..
Ondan sonrada tayyibe bu milletin bu kadar kredi ve kredi kartı borcu var dediğimizde,"Banamı sordular harcarken" diyor..
Milletin giderini masrafını anlatmıyor lafı tersinden anlatıyor hokkabaz arkadaşım.
Bana göre bu millet bu yerel seçimde tercihini yaptı ve bile bile intihar ettii..yakında büyük kriz var ..
Rahmetlik Neşet Ertaş'ın bir türküsü aklıma geldi."Kendim ettim kendim buldum"

Ayrıca Vedat Bağlan boş yazmaz ve konuşmaz demekki bir bildiği var..
Tayyibi benmi yakınen en iyi tanırım yoksa başkalarımı?
Daha ilk belediye başkanlığı dönemde yaptıklarını benmi daha yakından iyi bilirim yoksa başkalarımı?
Kendine güveniyorsa çıksın tv ye benimle başbaşa 2 saat konuşsun ardından zaten ya intihar eder ya da kaçar.

Kısacası şu Vedat Bağlan bu malzemeyi taaaa evvelden çok iyi biliyor ve bu malzeme'de heeeç bir değişiklik yok..

Tayyip dediğin adamı zamanında bi yerde işçi gösterip vizesini alıp hollanda'ya götürdüm..
O arkadaş sadece teşkilatımızda emir alan, bir eleman idi ama asla bir lider falan değildi.


Rahmetlik ERBAKAN hocamız bu ak parti ve tayyip için en son şunu söyledi.
"Bunların yedi sülalesi alnı secde'den kalkmasa bile bu günahlarından dolayı Allah bunları affetmeeeeez" dedi.

Hadisi şerfi "hayra vesile olan hayır yapmış gibi sevap alır.şerre vesile olan da şer yapmış gibi günahkar olur."
ayet "Kim iyi bir işe aracılık ederse onun da o işten bir nasibi olur. Kim kötü bir işe aracılık ederse onun da ondan bir payı olur. Allah her şeyin karşılığını verendir."(NİSA 85)
Irak'da 1,5 milyon libya'da suriye'de o kadar müslümanın ölmesine ben mi vesile oldum? yoksa akp ve tayyipmi ?

Bu Ülke ne tayyibin babasının malı ne de başkasının. Bu Ülke hepimizin ve bağımsız olması için kanımızın son damlasına kadar mücadelemizi vereceğiz..
Hedefimiz Allah yolunda şehitlikdir..
Zaten afgan savaşında vasiyetimi yazdım sonra gazi oldum..
Hâlâ da devam durmak yok Allah yolunda çalışmaya devam...
Ayrıca biz tayyip ve şevki yılmaz gibi Hikmet yar'ın dizinin dibinde oturup resim çektirmedik.
Hikmet yar ile birlikde cephede savaşdık..
Önceleri bana karşı havalıydı sonra o da bana yakınlaştı.
Beni kendi yanına yakınına aldı ve çok sevdi..
Yoksa hikmet yar'ın o savaşda özel korumalarından yanına kendi mücahitleri bile yaklaşamıyordu.
Ve bana "Sen bizim kuracağımız Afgan Hükümetinde bakan olacaksın" dedi.
Bizim afgan savaş görüntülerimiz, Milli Görüş teşkilatların da "cihad cephesi ve cihad lideri" adında,
benim toparlayıp montaj ettigim şekilde benim seslendirmemle var.
Bende de Orjinal dvd olarak var zamanı gelince bazı görüntüleri yayınlayacağız.

Neyse Vedat Bağlan'ı şu ana kadar yakinen tanıyan nasıl bir olağan üstü dogru ve dürüst olduğunu zaten bilir..
Yetim ve ezik büyüdüm bazen aç kaldım ama,Kimseye üç günlük dünya menfaati için eğilmedim ve kimseyi de kıskanmadım..
Zira kıskançlık hasitlik demek "Haset edenin yaptığı haset yaptığı bütün iyilikleri ateşin odunu yaktığı gibi siler."hadisi şerifini biliyor ve kimseyi zerre kadar kıskanmıyorum.
Her dogruya dogru, her eğriye de egri derim ve başka da bir şey yapmam.

Vedat Bağlan Ne diyordu?
"Türkiye'nin 125 ton altını ingiliz bankasına emanet edildi."
Ali Babacan şu an ne dedi?
"Altın mevcutlarının önemli bir kısmı ihtiyaç duyulduğunda anında dövize çevrilebilmesi amacıyla yurt dışında
tutulmakta olup 16 Nisan 2014 tarih itibariyle yurt dışında tutulan altın miktarı toplamda, 454,8 tondur."

Vedat Bağlan Ne diyordu?
"Kredi ve kredi kartı borçlarınız 1 yıl ötelenmiştir."
Ali Babacan şu an ne dedi?
"Kredi kartı borçlarının yeniden yapılandırılmasına ilişkin bir Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından yürütülen bir çalışma yoktur"

Buna şöyle bir yorum yazılmış,
"NE ÖDEYECEK PARA VAR NEDE KREDİ VERİP İNSANLARI KALKINDIRMAYA İRADE VAR HİÇ BİR ŞEY ESKİSİ GİBİ DEGİL"

Akp Kısaca şunu söylüyor, "bize % 44 oy verdiginizden dolayı öteleme möteleme yoktur."

Bana göre Türkiye'de artık yeni bir ,Kayıt dışı ekonomi veya kişiler ordusu oluştu.
Neden?
Kredi ve kredi kartı borcu olan kişiler,artık kendi üzerine bir iş yeri,araba,ev vs. alamayacağı için,görünmez kişiler olarak kayıt dışı yaşayacaklardır.

Ayrıca Yapı ve Kredi bankasından bireysel kredi masraflarını geri iadesini almak için Tüketici mahkemesine başvuranlar,
Kötü bir,Yapı ve Kredi bankası "Ticari/Bireysel kredi" Dekont Tilkiliği ile karşılaşıyor ve Masraf iade başvurunuz, Tüketici Mahkemesi tarafından,Bunun Ticari KOBİ kredisi olarak kullandırılmış dekont olduğunu söyleyerek başvurunuz red oluyor.
Yapı ve Kredi bankasına giderek, bunu ne kadar anlatsanız bile, "bu dekont da bir değişiklik yapamayız." diyorlar ve Kredi masraflarını geri alamıyorsunuz. Hedefleri bu masrafı geri ödememek olduğu için Dekont başlığını değiştirmiyorlar.

Kendi çocuklarına beleş kredi alıp gemicikler alanlar,Kendisi başbakan değilken kaçak inşaat yapanlar,O makama gelince milleti vergi ve kredi kredi kartı borçlusu kölesi haline getirip para tahsili için her türlü araç gereç,E Hacizleri devreye koydular.
Bunlar mı adalet ve kalkınmacı?

Bu İşin tek özeti şu dur.
Yüce Allah,
Sineğin bir kanadında zehir, diğer kanadında da onu yok eden pan zehir yaratmış.
Türkiye'de de, tayyip diye bir zehir yaratmış.
Ardından da,Onu yok edecek panzehir olarak, Vedat Bağlan'ı yaratmış.
Hâlâ anlamadınmı?
tayyibin yaptığı herşeyi deşifre eden kim?


Müslüm Gürses Uyanma Zamanı Albümü yapımında beni ağlatan olay

Çocukluk Arkadaşım Müslüm Gürses'e Yardımım olsun diyerek bir yapımcı buldum
. Bize Şarkılar geldi ben ve Müslüm şarkıları dinliyor ve seçme yapıyoruz.
Bir Şarkı geldi. Söz: M. Ali Öç diye birisi, müzik: Yılmaz Tatlıses.
Ben bu söz yazarı kim diye sordum dedilerki,"parklarda yatan gariban bir çocuk" gözlerim doldu ve bu şarkıyı albüme aldık
. Sözlerin hikayesi şöyleymiş çocuk parklarda yatarken sabah olmuş ve hala soğukdan uykusu gelmiyor ve bunları yazmış

Uyanma zamanı şimdi kuşların
Bense gözlerimi kırpmadım daha
Sönerken yıldızlar ardı ardına
Bense gözlerimi kırpmadım daha

Gönlüm hasretinden insaf mı gördü
Her gecemi böyle azapla ördü
Kimbilir sevenler ne düşler gördü
Bense gözlerimi kırpmadım daha

Anılar kapıma geldi dayandı
Hayalin kalbimi kuşattı sardı
Güneşe günaydın şafak ağardı
Bense gözlerimi kırpmadım daha

Stüdyo'da Müzikler hazırlandı ve Müslüm Okumaya girdi
Ben Sözleri Önüne koyup Müslüm okumaya başlayınca O çocugun o hali gözümün önüne geldi ve başladım hüngür hüngür ağlamaya Muhterem hanım "müslüm bak arkadaşın acaip ağlıyor gel dedi.müslümde okumayı kesip yanıma geldi bana şöyle şarkıyla "ağlamak yoook gülmek var" diyerek teselli verdi derken şarkıyı okudu..

Vedat Bağlan Senin Olsun Mutluluk Şarkı sözü

Sevgililer Treni Albümündeki Senin Olsun Mutluluk Şarkımın Sözünün bir kısmını yazıyorum....

Ben herkesi kendim gibi sandım
İki yüzlülerden bıktım usandım
Yalan sözlere hemen kandım
Bu yüzden ömrümce hep yandım

Tek kusurum doğruluk
Alçak gönüllü bir kulluk
Kalbi sevgi doluluk
Senin OLSUN MUTLULUK

Bu oyunun kuralını öğrendim
Bunun için tüm bir ömür verdim
Sonunda ben beni yendim
Kendimi Allah'a verdim

Güle Güle Git Müslüm Gürses Gardaş

Çocukluk arkadaşım ve birlikde sefilleri daha genç yaşımızda birimiz yetim birimiz öksüz olarak,
Adana sokaklarında yaşadığımız,
Müslüm Gürses arkadaşıma Allah'dan Rahmet, geride kalan tüm Aile, eş dost ve sanat camiasına ve sevenlerine sabırlar diliyorum.

"İnna Lillahi ve İnna İleyhi Raciun"
"Hepimiz Allah'dan geldik Allah'a döneceğiz"

Müslüm Gürses ile ilk tanışmamız Adana'da benim 6 yaşından itibaren ders aldığım Ali Limoncu saz evinde oldu.

Müslüm Gürses o zamanlar türkü tarzında söylüyor,ben ise daha çok arap ezgileri ve melodileri üzerinde besteler yapıyor ve bunları müslüme dinletiyordum.
Müslüm O zamanlar yaptığım yorumları beğeniyor ve şarkılarımı mırıldanıyordu .
Hatta hiç unutmam cebinde bir küçük defteri vardı ve benim yaptığım bir çok arabi tarz bestelerin sözlerini o deftere yazıp not alıyordu.

Bunlara şahid olan, Ali Limoncu (Ali Baba), hala şu an hayat'da. İnanmayanlar gidip kendisine sorabilirler..

Ali Baba'nın bir sözü hep aklımda kalmıştır.
Oğlum derdi şu kalbini temiz tut Allah gelir oraya girer.


Yine Bir gün, Ali Baba ile Birlikde Saz eğitimindeyken içeri birisi girdi ve dediki,
"Ben öğretmenim bestelerim var İstanbulda tanıdığınız biri varsa bana yardımcı olsun plak yapıcam"
Ali Baba, "çal bakalım şu bestelerinden " dedi.
Bu kişi Şu an herkesin tanıdığı Hakkı bulut idi.
Ben buyum sevgilim şarkısını saz çalarak yanımızda söyledi.
Sonra Ali Baba eline kendi kart vizitini alarak Rahmetlik Selahattin Sarıkaya'ya hitaben ,
"bu kişiye yardımcı ol" dedi.

Aradan zaman geçti. Biz bu 45 lik "Ben Buyum" plağını alıp Ali baba'nın arkasındaki plakların'da olduğu rafa koyduk.
Br Gün Yine Ali Baba ile saz eğitimindeyken İçeri biri girdi ve dediki "Hakkı Bulut'un Ben buyum plağı varmı?"
Ali Baba tam arkasını dönüp plağı alacakken baktıki bu kişi Hakkı Bulut ve dediki,
Hakkı Bulut sensin zaten dedi ve yanımızda tekrar Ben Buyumu sazla çalıp söyledi.
Hakkı Bulut'la daha sonraları Hollanda ve İstanbulda görüşdük.

Ben yetim olup hem okula gidiyor, hemde aynı zamanda Eniştemin atolyesinde, mobilya oymacılığı yapıyordum.

Bir gün müslüm bana " ya şu ahmet kardeşime'de bir meslek bulup işe aldırsan" dedi .
Müslüm'le ikimiz Eniştemin sahibi olduğu Mobilya iskeletçiliği ve oymacılığı yaptığı atolye'ye gittik.
Enişteme "bu benim arkadaşım türkücü müslüm gürses kardeşi içinde iş arıyor onuda işe al" dedim.
Kardeşi sanırım ya kabul etmedi yada başka bir işe girdi oraya gelmedi.

Daha sonra,
İngiltere'de olan en büyük agabeyim Halil ,
benim Adana'da ki yetim ve sefil olarak yaşadığımı duyunca beni yanına almak için vize ve uçak bileti.yolladı.
Müslüm bu sefer, "ağabeyine söyle benide yanına alsın biz seninle ayrı kalamayız tam bir iki kafadar arkadaşız dedi"

Ağabeyime söyledim.Kim O ? arkadaşın sen önce bir gel sonra bakarız dedi.

Aradan Yıllar geçti .
Ben Ağabeyimin işi icabı Onunla birlikde Hollanda'ya geçtim.
Sonra duydumki Müslüm Almanya'ya gelmiş telefonla görüşdük ve bana "Bağlan benide al yanına Hollanda'ya gelim" .dedi.
Daha sonra benim Rotterdam'da sahne aldığım bir gazinoya getirdik ve birlikde program yaptık.
Tekrar aradan Yıllar geçti bu sefer ben Türkiye'ye dönüp "Sevgililer Treni" Albümü'mü hazırladığım zamanlar, İstanbul'da karşılaştık.
Muhterem hanım'la ve Müslüm'le devamlı telefonlaşarak hem sohbet hem'de iş konuşuyorduk.
Yardımım olsun diyerek, bir Müzik yapımcı firması sahibi olan,Ziya Oran bey'le tanıştırdım.
4 albüm anlaşması yapıldı ve ilk olarak,"Uyanma Zamanı" albümü'nü,
Stüdyo Güncel'in sahibi,Çocukluk arkadaşım ve eski mahalle komşum,Merhum Halit Arapoğlu'nun kardeşi,
Kemal Arapoğlu ve oğulları ,Hüseyin Arapoğlu,Mustafa Arapoğlu ve Ali Kemal Arapoğlu ve diğer tüm ekip arkadaşlarımızla birlikde gece gündüz çalışarak yaptık.

Hatta stüdyo'da şarkıları önce ben okuyor ve mahsus bilerek gaza getirip, "bu beni dinler daha iyisini okumak için gayret gösterir ve okumalar şahane olur" diye gaz veriyordum.
Stüdyo çalışmaları bitiminde Müslüm'ü arabamla evine bıraktığım zamanlardan birinde kendisine "Neslini devam ettir" demiştim.

Şu an en son Okumalarını yaptığı Albümü, yine aynı bu 4 albüm anlaşması dahilinde olan Ziya Oran firması tarafından yapıldı.
Ama ben o çalışmalarda bulunamadım.
Müslüm gardaşımla daha çooook, çoook anılarımız var.Tertemiz ve duygu yüklü bir kalbe sahipdir.

Ama şu bir gerçekki benim hakkımda devamlı "ben şayet bu Dünya'da birisiyle iş yaparsam sadece Vedat Bağlan'la yaparım çünkü o güvenilir ve sağlam bir kişidir" dediğini, devamlı Muhterem hanım hatırlatırdı.

Hatta bir keresinde "Bağlan gel seninle Hollanda'da bir gazino açalım" dedi .
Ve ben ona şunu söyledim "Yahu sen hala bu yaşa gelmişin sarhoş eğlendirmekmi istiyorsun" dediğimde ,
Müslüm bana,
"Ya napaq gardaşım patates soğanmı satak" dedi ve ben çok gülmüştüm.

Müzik duygu ile başlar.
Nota ile düzenlenir.
Rahmetlik çocukluk arkadaşım Müslüm Gürses'e,
"Sen eskiden daha başka şarkılar okuyordun neden birden pop türü söylemeye başladın?"
diye sorunca,
Rahmetlik bana,
"Napaq gardaşım ruhlar değişti." diye cevap vermişti.
Şayet şu an bazen elime sazımı aldığım ve yeni yaptığım güneş görmemiş,
yüzlerce besteleri hala yapabiliyorsam,İşte o değişmeyen ruhu taşıyor olmamdandır.

"Nerdesin" bestesini yaptığımda'da, ilk olarak duyduklarında, gerek Müslüm ve gerek Muhterem hanım tarafından çok beğenilmiş ve okumak istemişdi ama kısmet olmadı.

Peygamber efendimiz S.a.v şu hadislerde aynen şöyle buyurmuşdur.

"Muhakkakki Allah'ın huzurundan şu 5 şeyin hesabını vermeden kimse geçemiyecektir.
1.Gençliğinde neler yaptın?
2.Tüm Ömrün boyunca Neler yaptın?
3.Parayı nerden kazandın?
4.Parayı nereye harcadın?
5.Bildiklerinle ne kadar Amel yaptın.?"

"Muhakkakki Allah ,insanların,boyuna,posuna,güzelliğine,çirkinliğine,zayıflığına, şişmanlığına bakmaz.Ancak, Allah c.c, insanların iki şeyine ,yaptıklarına ve kalbine bakar"

İşte bu hadisler ışığında kabire giren kimseye, "sen şöyle şöhretlisin veya makama sahipsin veya sen başbakan ,cumhurbaşkanısın sana özel muamele" diye bir şey olmadığını düşünürek,
Müslüm gardaşımın ve bizlerin gerek kabir gerek'se kıyamet suallerini başarıyla geçmesi dileği ile,gözü yaşlı olarak şu garip dünyamın bir köşesinde, sessiz, sessiz, içden içden, ağlayarak,

"Sevgililer Treni" Albümüm'deki mesaj veren Sözlerle ve tüm günahlarımızdan arınmış bir şekilde, tertemiz bir şekilde Rabbimize Gerçek sevgilimize kavuşmak Ümidiyle tüm dostlara selam olsun diyorum.

Bir varmış bir yokmuş olacağız hep
Dünyadan mahrum kalacağız hep
Kalanlara selam edecegiz hep
Mahşeri bir anda görecegiz hep

Sevgililer tireni kalkmış önceden
Bıktım her gün bu elem kederden
Kararlıyım bırakmam onun peşini
Bakarsın şansım güler yeniden

Yaşadık dünyada uzun yıllarca
Gülmeyi unuttuk hep ağlayınca
Ecelin arabası gelip durunca
Bineceğiz ona hemen çabukça

Miraç kandil gecesinde ibadetlerimi yaptıktan sonra,
Rüyam'da,
Merhum çocukluk arkadaşım,
Müslüm Gürses'le birlikde bir arabada giderken,
Ona yol tarif ediyordum.
Zaten Rahmetlikle Dünya'da iken, Yaptığımız Sohbetlerimiz İslam olup,
Ben kendisine devamlı,"bak sen Meşhur birisin, Medya'da,zulüm gören müslümanlar için hükümetleri uyar" diyordum.
Mekanı Cennet Olsun Ruhuna El fatiha..

tayyibin "Ermeni soykırım" açıklaması aslında şu demektir.
"Hadi be Ermeni vatandaşlarım,AB ve ABD ,şu işe bir el atın da ,Cumhurbaşkanı olayım.
Yoksa bu yerel seçimlerde akp'ye karşı % 56 oy verenlerin eline bırakmayın beni"


Tayyibin tahsili'de sakat.
Meğer tayyibin 1981'de mezun olduğu Aksaray Yüksek Ticaret Okulu,
yeni adıyla İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisinde yangın çıkarak,
bütün belgelerin yok olduğu için, sonradan başvuranlara diploma verilmiş.
Ayrıca O dönemde bu okul 3 yıllık olduğu için,
Anayasa'ya göre tayyibin Cumhurbaşkanlığına aday olmasına da engel teşkil ediyor..

O halde tayyibin adaylığı'nın önü açılması için,
Tez elden O okul'dan 4 yıllık okudu diye bir yazı alınsın. Veya
Anayasadaki bu engel teşkil eden madde derhal kaldırılsın.
Akıllara aynı zamanda şu soru'da geliyor.
"Acep tayyip gerçekden okula devam ettimi ? yoksa sadece kayıtmı yaptırdı? Okulu yakan kim?"
Şuna bak, sanki çok büyük sorun tayyibim bunu hemen halleder. :D
Zaten her işinde bir hilesini yok ediyor, başka bir işi gücü yok adamın. :D

Ve lev şâe rabbuke le âmene men fîl ardı kulluhum cemîâ(cemîân), e fe ente tukrihun nâse hattâ yekûnu mu’minîn(mu’minîne).
Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzünde kim varsa, hepsi toptan iman ederlerdi. O halde, mümin olsunlar diye, insanları (Allah dilemediği halde, ey Peygamber) sen mi zorlayacaksın?(YÛNUS - 99 )


Cuma ,Cem ,Cemiâ ,birleşme kökünden üretilen,toptan,toplanma anlamına gelir.
Yunus Suresi 99.ayetindeki cemîâ(cemîân) toptan ,topluca ,topyekûn,birlikte,cümleten anlamını taşır.
O halde bu birleşmenin sadece,omuz omuza gelerek saf oluşturup namaz kılmak anlamından daha geniş bir anlamı olduğu kesindir.
Sosyal, ekonomik,siyasal ve askeri birleşme anlamındadır.
İçinde bulunduğumuz yüzyılda ,İnsanların sadece Banka gibi yerlerden para temin ettikleri için,
Cuma ve cem anlamını maalesef,Sadece İbadet yapılan yerlerde bırakmıştır.
Demek ki bir yerde bir yanlışlık var.
Nedir o yanlışlık?
Cuma ve cem anlamını gerçek manada bilmemek ve bu yüzden maddi ve manevi sıkıntılar yaşamaktır.
Yani bu iş bektaşi'nin "Namaza yaklaşmayın" ayeti var diyerek ,( İçkili Olduğunuz zaman kısmını es geçerek)namaz kılmaması gibi,
Ayet ve manaları sadece belirli yerlere hapis ederek Dini'de insanlara yanlış öğreterek İnsanların Dinlerinden çıkmalarına vesile olmak demektir.
Bankalara ve Vergilere köle haline getirilen bir toplumu, haftada bir gün değil,her gün yanyana getirip cuma kıldırsanız yine tek kanatlı bir kuş gibi İnsanlar sadece, yatıp kalkıp köleliklerine ve sıkıntılarına devam edecekler ve bunun İnsanlara hiçbir faydası olmayacaktır.

AYM Başkanı Haşim Kılıç,Akp Hükümetini ve tayyibi,
sözleriyle,fırçalayıp,azarlayıp,tokatlayıp haşlayarak adeta şamar oğlanına çevirdi.


Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, son dönemde mahkeme kararlarına yönelik hükümet kanadından gelen eleştiriler konusunda "Meydan okuma çağrılarını cevapsız bırakmaya kararlıyız" dedi, ancak isim vermeden, eleştirilerini tek tek yanıtladı.

İşte AYM Başkanı'nın konuşmasının şifreleri:

* Tayyip: MİLLİ GÖRÜŞ GÖMLEĞİNİ ÇIKARDIK
* AYM BAŞKANI KILIÇ: GÜÇ VE ŞARTLARIN ETKİSİYLE GÖMLEK DEĞİŞTİRMEYİZ...

* Tayyip MAHALLE BASKISINI KALDIRALIM
* AYM BAŞKANI KILIÇ: YARGIYA MAHALLE BASKISI VAR

* Tayyip AYM KARARI MİLLİ DEĞİL
* AYM BAŞKANI KILIÇ: MİLLİ OLMAMAKLA SUÇLAMAK SIĞ ELEŞTİRİ

* Tayyip: AYM, İÇ HUKUK YOLLARI TÜKENMEDEN KARAR ALDI
* AYM BAŞKANI KILIÇ: KANUN YOLLARININ TÜKETİLMESİ MUTLAK DEĞİL

* Tayyip TÜRKİYE'DEKİ SON ÇETE, PARALEL ÇETEDİR
* AYM BAŞKANI KILIÇ: SUÇLAMA YAPIŞIK KALDIĞI SÜRECE YARGI AYAKTA KALAMAZ

* Tayyip: YANLIŞ YAPANLAR ELBETTE YER DEĞİŞTİRECEK
* AYM BAŞKANI KILIÇ: TAYİNLE SORUN ÇÖZÜLMEZ

"EĞER BİZ KARAR ALMAZSAK..."
Kılıç, Anayasa Mahkemesi kararlarına yönelik eleştiriler konusunda, son olarak da, eğer AYM'nin bu kararları almaması halinde, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nce "yok sayılabileceğine" de dikkat çekti.

HÜKÜMET NE YAPMALI?
Kılıç'ın konuşmasında, anlattığı sorunların ortadan kaldırılması için hükümet tarafından yapılması gerekenlere de yer verildi. AYM Başkanı, yapılması gerekenleri şöyle özetledi;
"Yargıya olan güvensizliğin yetkilelerce güçlü şekilde dillendirilmesi yaşanan sorunları çözmemektedir. Bu kolaycılıktan vazgeçilerek, yargıç ve savcı profilinin sorunları, yargılama sistemindeki yapısal sorunlar, Mahkememizce tespit edilen ihlallerin giderilmesi yönünde devlete düşen pozitif ve negatif yükümlülükler ile alınması gereken tedbirler masaya yatırılarak, çözümler üretilmelidir".

Helâl olsun sana Haşim Kılıç.
Allahına Gurban tam benim kafadansın. Bu dik duruşundan dolayı seni sonsuza dek destekliyorum.

İYİ OKU TAYYİP,İŞTE ADALET İŞTE TERAZİ
Madem Bu Dünya'ya İmtihan için geldik.
O halde, İnandığın davana her ortamda sahip çıkarak,
Zora gelince ,"Ben Milli Görüş Gömleğimi bıraktım" dememek de bir imtihandır.

Madem savaş hileden ibaretdir.
O halde, yahudi ve hristiyanlarla birlikde ,
Irak'da,Libya'da,Suriye'de,Afganistan'da milyonların ölmesine vesile olmamak da bir hiledir.

Madem Vatan sevgisi İmandan dır.
O halde, Bu vatan da, Ermeniler tarafından öldürülen binlerce şehitlerin Ruhunu inciten,
Ermeni soykırım açıklaması 'da imansızlıktandır.

Madem hırsızlık yapan bir gariban yıllarca hapis yatıyor.
O halde, Hırsızlık yapan, güçlü Akp hükümeti ve iktidarı da aynen hapis yatması gerekir.

Madem, "Bu Ülke'de yaşayan herkesi ayırd etmeksizin, kucaklıyor ve herkese eşit muamele yapıyoruz" diyorsun.
O halde, Bu Ülke'de yaşayan ,Irkı,Dini,fikri ne olursa olsun,İnsanları düşman gibi görüp Tomalarla su ve gaz sıkmayacaksın.

Madem Seçimlerin adaletli olmasını istiyorsun.
O halde, seçimlerde İnsanların hür iradesini 24 saat yandaş medya'da ve devlete bağlı diyanet camiilerinde vaazlar verdirip,
Devletin her türlü imkanlarını kullanarak etkileyerek,insanlara ,Para,Makarna,Buzdolabı,Çamaşır makinesi dağıtmayacaksın.
Şayet bunları yaparsan,Bu iş aynı iki futbol takımını sahaya sürüp bir takımın futbolcularının elini ayağını bağlayıp ondan sonra da "haydi buyurun kim kazanırsa helal olsun" diyerek eli ayağı bağlı takıma karşı haksız galibiyet elde etmiş olursun.

Madem "Bu Ülke'de ki küçük ve orta halli esnafları destekliyoruz" diyorsun.
O halde, İhaleler de ve AVM 'lerinde de bu esnaflara destek olacaksın.

Madem Bu Ülke vatandaşlarının Refahını istiyorsun.
O halde, Bu Ülke vatandaşlarını banka faizleriyle borçlarla ve ağır vergilerle deli divane ederek, hastahanelere Tımarhanelere düşürmeyeceksin.

Bu yazdıklarım daha bir kaç tanesi, bunun gibi daha yüzlercesini sana sayabilirim.
Ben Ay'da değil, bu Ülke'de bizzat herşeyi yaşıyor ve görüyorum.

İLAN...
Ailemizin cari açığını kapatmak üzere,
Acilen bir Sarraf aranıyor.


"Tayyip Cumhurbaşkanı olursa" felan diyorlar.
Şu ana Kadar, gerçek Cumhurbaşkanı zaten tayyip değilmi?
Allah bu millete gerçekleri görecek gözler versin.
Aminnnn


Yeni MIT kanun tasarısı onaylanarak,
MIT'e geniş kapsamlı yetkiler verildi.
İnsanların gözden kaçırdığı birşey var.
MIT'e bu kadar yetki vermeye gerek yok ki,
Yerel Seçimlerde Akp'ye % 44 oy verenlerin asıl görevi zaten Muhbirlikdir.


AYRILMIŞLARI TÜMLEŞTİRMEK ÇOK ZORDUR
Türkiye'de,
73 fırkaya ayrılan bir İslam Ümmeti,
10 larca ayrı bir etnik Irk toplumu,
Kapitalizm,Sosyalizm,Şeriat,Ilımlı İslam,faşizm gibi ideoloji sistemleri'nin yanı sıra,
Birde "Diktatörizm ideoloji sistemi" rayına oturmuştur.
Bu kadar ayrı dini ve etnik grup ve ideoloji sistemlerinin bulunduğu bir Ülke'de ,
Yaşayabilmek ve insanlarla anlaşabilmek için,
ancak "Dansöz sosyal hayat" denilen bir hayat sistemi ile yaşam savaşı verebilirsiniz.
Ayrıca,
Türkiye'de İnsanların gelir ve giderlerini dengeleyebilmeleri için,
"Hokkabaz ve Canbaz Gelir sistemi" ile değişik sektörler ve işlerle uğraşmaları şartdır.
Örneğin ben,
Mobilya oymacısı,Lokantacı ve garson aşçı,Kasap ve marketçi, Sebze meyve ve gıda toptancısı,bilgisayar mühendisi ve programcısı,webmaster, toptancısı,Cep telefonları ve elektronik eşya toptancısı,Turizmci Uçakcı,9 Lisan bilen tercüman,Ses sanatçısı bestekar,Müzik ve Film yönetmeni Oyuncu,Gazeteci ve yazarlık gibi meslekler haricinde,
birde Hollanda Milli Görüş Teşkilatları Kuruculuğu,İslam Okulu kuruculuğu,Spor teşkilatları kuruculuğu, Hollanda İslam federasyonu ve Parlamentosu kuruculuğu ve Afganistan'da savaş tecrübesi olan biriyim.
Artık durumlara göre, nerde ne iş yapmam gerekiyorsa bende haliyle O işlerle meşgul oluyorum.
Türkiye'de Bana düşen görev ve Rol,
Türkiye'nin yukarıdaki saydığım ayrı ideolojiler,etnik ırklar,ve dini grupları,
devamlı bir yöne ,yani Milli bir yöne doğru yönlendirip, Vahdaniyet ölçüsüne göre Milli bir birlik beraberlik oluşturmak,
Gerek Türkiye'de,Gerek Tüm Dünya'da yaşayan İnsanları,
bozuk Dünya sisteminden, Gerçek hak olan İslam sistemine doğru yönlendirmektir.
Zira Yüce Allah'ın birliğini anlayamayan ve bilmeyen yanlış eğitilmiş insanların,
akıllarına göre hitap etmek de aynı zamanda bizim vazifemizdir.

GEÇMİŞİNİ KAYBEDEN VE GELECEĞİNİ İPOTEK ALTINA ALAN TÜRKİYE
Eskiden Türkiye'de sıcak para alış verişi,Akraba tanıdık eş dost arasında yapılırdı.
tayyip yabancı bankaları getirdi ve Millet, krediyi, kredi kartını bankadan aldı.
Eski Akraba ve eş dost ilişkisi yerini kredi ve kredi kartları almıştı.
Şimdi ise halkın çoğunluğu'nun bankalara kredi ve kredi kartı borcu olduğundan dolayı,
tekrar "Alo teyze oğlu alo emmi oğlu,alo arkadaşım,bi yüz liran varmı?" gibi,
eski alış veriş sistemine, yani 20 yıl önceki para alış veriş sistemine geri dönüldü.
Makale yazılarımızda,
Türkiye'nin toplam iç ve dış borçlarının 1 trilyon dolar civarında olduğunu belirttiğimiz gibi,
Türkiye'de yaşayan toplumun bu banka faizleri ve ağır vergileri ödemesinden dolayı,hali aynen şöyledir.
"Geçmişini tamamen kaybetmiş ve geleceğini de ipotek altına almıştır."
Doğru ve gerçekleri yazan, Vedat Bağlan hakkında, orda, burda, şurda vıdı vıdı, dır dır ve gevezelik yapanlara şunu söylüyorum.
Siz isteseniz de,İstemeseniz de ,Yazdım ve Söyledim.
İşinize gelse de, gelmese de yazdım ve söyledim .
Neticede Doğru ve hak olan şey her zaman bir tane ve tek dir.

Soma'da ölen işçi emekçilerimize,
Yüce Allah'tan, canı yürekten Rahmet ve geride kalanlara sabırlar diliyorum.
Milletimizin başı sağolsun.

Helâl rızık uğrunda ölenlerde elbetde şehit sevabı alırlar.
Zira hadisi şerif,
"Haram yiyenlerin ve giyenlerin yaptığı hiçbir farz ve sünnet ibadetleri kabul olmaz"
Buyurmaktadır.
Yüce Allah'ın en çok sevdiği kullar, helâl rızık peşinde olanlar ve Helâl kazananlardır.
"Siyaset yapsında kendini isbat etsin" diyerek,
Siyaseti bir gelir kaynağı olarak gören ve helâl, haram demeksizin her türlü yollardan para kazananlar ise,
Öldükleri zaman,
"Ne şehitdir ne gazi,İhale,Dolar ve altın yolunda gitti niyazi" olurlar.
Bunların siyaseti ve söylemleri, bu tür ölümlerde aynen şöyledir.
"Kaderlerinde varmış.Ömürleri yetmedi.Ölenle ölünmez. Haydi durmak yok.İhalelerimize dolarlarımıza,altınlarımıza hazinelerimize ve Cumhurbaşkanı seçimleri çalışmalarımıza devam."

Şunuda unutmayın ki,
Türkiye'de Ruhunu Allah'a teslim edenlerle ,
Akp gibi bir diktatör iktidara ruhunu ve bedenini teslim edenler arasında tek fark,
Ruhunu Allah'a teslim edenlerin kurtulmuş olmalarıdır.
Geride kalanlar bu kredi ve kredi kartı borçları ve ağır vergiler altında kölelikten kurtulmaları artık imkansız hale gelmiştir.

tayyip gibi,Nefsine Göre Adam Tokatlayan ve Tekmeleyen kişi,
Asla Başbakan veya Cumhurbaşkanı Olamaz.


Tarih de
İlk İslam Devleti Olan Medine'nin Başbakanı
Peygamber efendimiz (S.a.v).
Ondan sonraki halife Ömer ve diğerieri
Asla emir ve başkan oldukları Ülkelerde,
Kimseye tek bir sille vurmamıştır.
Bu hareket Asla İslamla bağdaşmaz.
Olsa olsa bir gayrimüslim hareketidir.

SOMA'DA MADEN OCAĞI KAZASINDA ÖLEN İŞÇİLER İÇİN DUA MEDYASI
Kazalar İnsan hayatının vazgeçilmez birer ölüm sebepleridir.
Türkiye'de yaşanan son maden Ocağı kazasından sonra İktidar yanlısı medya'nın dua furyası,
adeta tüm bu olayın acısını örtbas etmek ve halkın galeyana gelmesini önlemek için yapılmıştır.
Örneğin,"Ya rabbi bu insanlara iyi muamele eyle mekanlarını cennet eyle" v.s v.s.
Sanki bu insanların kendi hatalarından dolayı birer suçlu muamelesi varmış gibi dualar.
Halbuki bu duaları yapanların kendileri için dua etmeleri gerekir.
Neden?
Çünkü bu insanların çalıştığı ortamın tehlikesini,
daha evvel TBMM'ine bizzat önerge verilmiş ama hiçbir şey yapılmamıştır.
Nasıl ki bir araba sürücüsünün hatasından kaynaklanan kaza ve ölümlerden şoför sorumlu ise,
aynen bu maden ocağındaki teknik eksiklik ve önlemleri almayan şirket yetkilileri ve devlet yetkilileri sorumludur.
Ayrıca yüce Allah mutlaka her olayın aslını ve gerçeğini herkesden daha iyi bilir ve rahmetinin büyüklüğü ile kullarına muamele yapar.
Yani Tüm Türkiye iktidar yanlısı medya 24 saat mevlüt kur'an ve dua etse,kimin cennete veya cehenneme gideceğini, En iyi ALLAH bilir.
Gönder adamları tehlike geliyorum diyen maden ocağına,sonra ocak yansın patlasın çöksün.
Ardından da, "ya rabbi bu kullarının mekanını cennet eyle" diye dua et ve toprağa göm.
Be hey zavallı beyni yıkanmış adeta morfin yemiş avam takımları,
Siz ilk önce kendiniz için şöyle dua edin.
"Ya rabbi bizlere hakkı hak olarak gösterip ona bağlanmak ve ABD yanlısı,
Adana incirlik üssündan kalkan uçaklara müsade eden,gücü ancak zavallı vatandaşlara yeten ve emperyalistlerden it gibi korkan şerre ve milyonlarca müslümanın ölmesine vesile olmuş,Akp ve tayyip gibi batıl dan uzak eyle" demesi gerekir.

İBLİSİN OYUNLARINI BOZAN, CAHİL VE AVAMLARI ALİM YAPAN AKIL
Kur'an-ı Kerim'de Akıl İle İlgili Ayetler

Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla

Gerçekten biz, akıl erdirirsiniz diye, onu Arapça bir Kur'an olarak indirdik.
(YUSUF SURESİ / 2)

Gerçek şu ki, Allah katında, yerde debelenenlerin en kötüsü, (bir türlü) akıl erdirmez olan sağırlar ve dilsizlerdir.
(ENFAL SURESİ / 22)

Dünya hayatı yalnızca bir oyun ve bir oyalanmadan başkası değildir. Korkup-sakınmakta olanlar için ahiret yurdu gerçekten daha hayırlıdır. Yine de akıl erdirmeyecek misiniz?
(EN'AM SURESİ / 32)

Allah'ın izni olmaksızın, hiç kimse için iman etme (imkanı) yoktur. O, akıl erdiremeyenlerin üzerine iğrenç bir pislik kılar.
(YUNUS SURESİ / 100)

Yeryüzünde birbirine yakın komşu kıtalar vardır; üzüm bağları, ekinler, çatallı ve çatalsız hurmalıklar da vardır ki, bunlar aynı su ile sulanır; ama ürünlerinde (ki verimde ve lezzette) bazısını bazısına üstün kılıyoruz. Şüphesiz, bunlarda aklını kullanan bir topluluk için gerçekten ayetler vardır.
(RA'D SURESİ / 4)

Yer yüzünde gezip dolaşmıyorlar mı, böylece onların kendisiyle akledebilecek kalpleri ve işitebilecek kulakları oluversin? Çünkü doğrusu, gözler kör olmaz, ancak sinelerdeki kalpler körelir.
(HAC SURESİ / 46)

"Eğer aklınızı kullanabiliyorsanız, O, doğunun da, batının da ve bunlar arasında olan her şeyin de Rabbidir" dedi (Musa).
(ŞUARA SURESİ / 28)

Gece ile gündüzün ardarda gelişinde (veya aykırılığında), Allah'ın gökten rızık indirip ölümünden sonra yeryüzünü diriltmesinde ve rüzgarları (belli bir düzen içinde) yönetmesinde aklını kullanan bir kavim için ayetler vardır.
(CASİYE SURESİ / 5)

Ve derler ki: "Eğer dinlemiş olsaydık ya da akıl etmiş olsaydık, şu çılgınca yanan ateşin halkı arasında olmayacaktık."
(MÜLK SURESİ / 10)

Akıl ile diğer ayetler,
(FURKAN SURESİ / 44),(ANKEBUT SURESİ / 35,43),(ZÜMER SURESİ / 18),(MÜ'MİN SURESİ / 54),(ZUHRUF SURESİ / 3),(NAHL SURESİ / 12,67),(İBRAHİM SURESİ / 52),(RA'D SURESİ / 19),(YUNUS SURESİ / 16,42),(MAİDE SURESİ / 100),(AL-İ İMRAN SURESİ / 7,190),(BAKARA SURESİ /13,170, 171,242,269)

Yüce Allah c.c. insanlara akıllarını kullanmalarını devamlı ayetlerle telkin etmektedir.
Cahil cühela ve avam takımları ise,Kur'an-ı Kerim'de bulunan bu ayetlerden habersiz,kendisinde bulunan aklı kullanmaksızın ,
bilinçsiz bir teslimiyet ve kaderci tavırlarla,yaptığı her yanlışı bizzat yüce Allah'a istinad etmektedir.
Örneğin ,
"Şu işin oluşumu zaten o işin fıtratında vardır.","İşler bozuk giderse veya banka kredi ve kredi kartı borcu faizi ödenemezse,demekki rızkımız kesilmiştir." v.s.v.s.
Yıllarca avrupa'da yaşadım hiçbir avrupalı gayri müslmin bu gibi laflar ettiğini duymadım.O insanlar İşlerinin çoğunluğunu akıl hesabı ile yapar ve işleri ters gidiyor veya ters gitmeye başlamışsa sorunu akıl le tesbit ederek önlemler alırlar.
Yani bu kıssadan hisseyi şöyle algılamalıyız.
İnsanın yapması gerekenleri Allah'a bırakmak, tamamen cahillik avamlık ve yobazlıktan başka birşey değildir.
Bunların tek bir sebebi vardır.İslam dinini ve yüce Allah'ı ve kelamı olan Kur'an-ı Kerim'i yanlış öğrenmek veya öğretmektir.
Aynı zamanda Irak'da,Libya'da,Suriye'de,Afganistan'da ölen milyonlarca müslüman'ın sayılarınıda toplamak yine akılla yapılmaktadır.
Bu sayıları başka yerleri ile toplayamayanlara duyurulur.

Demokratik Türkiye bitti. tayyibistan polis devleti imparatorluğu geldi.
Türkiye'de Başbakan madenciyi tokatlarsa,
Başbakanlık kalemi madenciyi tekmelerse,
Okmeydanında cenaze törenine gelen kişiyi polis vurup öldürüyorsa,
Bugün benim gözlerimin önünde Adana'da,
löseme vakfi astım ve sarası olan görevliyi yardım topluyor diye polisler tarafından dövülerek,
ellerine kelepçe vurularak götürülüyorsa,
Artık demokratik Türkiye cumhuriyeti denen yer tarihe karışmış ve yerine,
Tayyibistan polis devleti imparatorluğu gelmiştir.
O halde ya bu deveyi keseceksin.
Ya da bu elden asla gitmeyecek mücadeleyi daha ağırlaştırılmış bir şekilde sürdüreceksin.
Neticede Türkiye, itin köpeğin ve asıllarının ne olduğu belirsiz kişilerin babasının malı değil,
Bizzat bizim Ülkemizdir.
Ölmek var Bağımsız Türkiye için mücadelemizden dönmek yok.
Ata sözü güzel söylemiş."Eceli gelen köpek cami duvarına işermiş"

31 Mayıs 2012 tarihli makale yazımızdan,
"Türkiye'yi üç buçuk attırdık"
Türkiye'yi üç buçuk attırdık

Yani sizin anlıyacağınız lisanla anlatmam gerekiyorsa,
"İslam Dini'nin arkasında gizlenerek,İslam'ı kalkan olarak kullanarak ,
kişisel ve şahsi kin ve intikam alma, ve parayı bulma, zengin olma tezgahını, bu millet artık yemiyor"

Biz yazılarımızda şu 5 kesimi hedef alarak yazarız,
1.Emperyalist egemen güçler,Abd İsrail ve onların kukla hükümetleri ve köle kahyaları,
2.Kendini müslüman sanan, Köle müslümanlar ,Patates çuvalları , aynalı sazanlar,
3.İslam tüccarları ,İslam'ın sadece ibadet ve ziyafet'den ibaret olan kısmıyla ilgilenerek,Cihad kısmını terkeden,İslam'ı şahsi menfaatları için kalkan olarak kullanan, iki yüzlü münafık gruplar,
4.Materyalist zihniyetli ataist ve onun gibi olan hala yolunu bulamamış,Ne müslüman,Ne hristiyan,Ne yahudi,Ne'de bunlara hiç benzemeyen,ortada kalmış, kaybolmuş ve ne bir arayış içerisinde olan ve olmayanlar,
5.Allah'ın hak dini Olan, İslam yolunda, azimle şuurla çalışan gerçekleri hakkıyle gören ,Cihad eden, mü'min,mü'mine ve şuurlu müslümanlar.

Yani bir taşla iki yerine beş kuş'da diyebilirsiniz.. Hadi bakalım rastgele bana......

Çok Mubarek birer Müslümanlarız biz
Vergimizi ak parti hükümetimize öderiz.
Zekatlarımızı Suriyeli din kardeşlerimize öderiz.
Kredi ve kredi kartı borcu ve faizlerimizi yabancı bankalara öderiz.
ABD ve Emperyalistlerle birlik'de Irak'da,Libya'da,Suriye'de müslüman kardeşlerimizi öldürürüz.
Adana İncirlik'deki ABD Üssündeki Emperyalist müttefiklerimize gayet iyi davranır ve hiç sözlerinden çıkmayız.
Cuma namazlarımızı omuz omuza vererek kılar ve ardından birbirimizi Tomalarla su ve gaz sıkarak öldürürüz.
24 saat akp yandaş medyasında sayın başbakanımız tayyibi dinler ve ardından "Biz senin Götünün kıllarıyız" deriz.
Ak parti ve sayın başbakanımız tayyibe yan bakana "Bunlar marjinal grup veya paralel devlet elemanı bunları içeri atın" deriz.
Ak parti hükümetini eleştiren herhangi bir protestocu ölür veya öldürülürse,"keşke hepsini kurşuna dizseler" deriz.
Vakitlerimizin çoğunluğunu,ya At it İddia şans oyunlarıyla ya da kahvehane köşelerinde dedikodu yaparak geçiririz.
Ticaretlerimize asla faiz karıştırmaz ve de banka kredisi kullanır işlerimizi o haram paralarla hallederiz.
"Benim babam'da hacıydı asla haram yemezdi" der ve babamızın banka'da hesabına yatan veya giden faizleri söylemeyiz.
Bankalara yatırdığımız altınlarımızın, yurtdışındaki yabancı bankalarda bulunduğuna ve gayrimüslimlerin bu altınları kullandığına ses çıkarmayız.
Kamu mallarımızın özelleştirilme adı altında yabancı veya yerli şirketlere satılmasına asla karşı çıkmaz "helalı hoş olsun" deriz.
Çanakkale savaşında, uğrunda binlerce şehit verdiğimiz vatan toprakları'nın ak parti hükümeti tarafından yabancılara satılmasına asla karşı çıkmayız ve "parayı veren düdüğü çalar" deriz.
Aklımız fikrimiz devamlı ,ak parti seçimlerinde dağıtılan para,makarna,buzdolabı,çamaşır makinasında ve aldığımız maaşlarda'dır.
Günlük yaşantımız yemeğin ve tatlının türlüsünü hazırlamak ve yandaş medyayı izlemekten ibaretdir.
Velhasılkelam Çok Mubarek birer Müslümanlarız biz.

Diyanet İşleri Başkanı Görmez: "İnsanın yanlışı ilahi kudrete yüklenemez"dedi.
Vedat bağlan
"İBLİSİN OYUNLARINI BOZAN, CAHİL VE AVAMLARI ALİM YAPAN AKIL"
başlıklı yazısında ne diyordu?

Yüce Allah c.c. insanlara akıllarını kullanmalarını devamlı ayetlerle telkin etmektedir.
Cahil cühela ve avam takımları ise,Kur'an-ı Kerim'de bulunan bu ayetlerden habersiz,kendisinde bulunan aklı kullanmaksızın ,
bilinçsiz bir teslimiyet ve kaderci tavırlarla,yaptığı her yanlışı bizzat yüce Allah'a istinad etmektedir.
Örneğin ,
"Şu işin oluşumu zaten o işin fıtratında vardır.","İşler bozuk giderse veya banka kredi ve kredi kartı borcu faizi ödenemezse,demekki rızkımız kesilmiştir." v.s.v.s.
Yıllarca avrupa'da yaşadım hiçbir avrupalı gayri müslmin bu gibi laflar ettiğini duymadım.O insanlar İşlerinin çoğunluğunu akıl hesabı ile yapar ve işleri ters gidiyor veya ters gitmeye başlamışsa sorunu akıl le tesbit ederek önlemler alırlar.
Yani bu kıssadan hisseyi şöyle algılamalıyız.
İnsanın yapması gerekenleri Allah'a bırakmak, tamamen cahillik avamlık ve yobazlıktan başka birşey değildir.
Bunların tek bir sebebi vardır.İslam dinini ve yüce Allah'ı ve kelamı olan Kur'an-ı Kerim'i yanlış öğrenmek veya öğretmektir.
Aynı zamanda Irak'da,Libya'da,Suriye'de,Afganistan'da ölen milyonlarca müslüman'ın sayılarınıda toplamak yine akılla yapılmaktadır.
Bu sayıları başka yerleri ile toplayamayanlara duyurulur.

"SOMA'DA MADEN OCAĞI KAZASINDA ÖLEN İŞÇİLER İÇİN DUA MEDYASI"
başlıklı yazısında ne diyordu?

Örneğin,"Ya rabbi bu insanlara iyi muamele eyle mekanlarını cennet eyle" v.s v.s.
Sanki bu insanların kendi hatalarından dolayı birer suçlu muamelesi varmış gibi dualar.
Halbuki bu duaları yapanların kendileri için dua etmeleri gerekir.
Neden?
Çünkü bu insanların çalıştığı ortamın tehlikesini,
daha evvel TBMM'ine bizzat önerge verilmiş ama hiçbir şey yapılmamıştır.
Nasıl ki bir araba sürücüsünün hatasından kaynaklanan kaza ve ölümlerden şoför sorumlu ise,
aynen bu maden ocağındaki teknik eksiklik ve önlemleri almayan şirket yetkilileri ve devlet yetkilileri sorumludur.
Ayrıca yüce Allah mutlaka her olayın aslını ve gerçeğini herkesden daha iyi bilir ve rahmetinin büyüklüğü ile kullarına muamele yapar.
Yani Tüm Türkiye iktidar yanlısı medya 24 saat mevlüt kur'an ve dua etse,kimin cennete veya cehenneme gideceğini, En iyi ALLAH bilir.
Gönder adamları tehlike geliyorum diyen maden ocağına,sonra ocak yansın patlasın çöksün.
Ardından da, "ya rabbi bu kullarının mekanını cennet eyle" diye dua et ve toprağa göm.
Be hey zavallı beyni yıkanmış adeta morfin yemiş avam takımları,
Siz ilk önce kendiniz için şöyle dua edin.
"Ya rabbi bizlere hakkı hak olarak gösterip ona bağlanmak ve ABD yanlısı,
Adana incirlik üssündan kalkan uçaklara müsade eden,gücü ancak zavallı vatandaşlara yeten ve emperyalistlerden it gibi korkan şerre ve milyonlarca müslümanın ölmesine vesile olmuş,Akp ve tayyip gibi batıl dan uzak eyle" demesi gerekir.

Ayrıca diyanet işleri hakkında,
Aşağıdaki değişik makale yazılarımızda,

Devletin geliri helâl yoldanmı ? verdiği maaş helâlmı?

Önce Helâl Gıda Sonra Eğitim

Türkiye haram'da yüzde 500 büyüme yaptı

Kur'an'ı kısıtlayan camiiler Allah'ın evi sayılmaz

Türkiye'de güvenecek ne kaldı?

"Türkiye emperyalistleri kovmaya hazırlanıyor"

Diyanet işleri hakkında yeterince açıklamalar yaptık.
Şimdi bu devlete ait bir kurum olan diyanet işleri başkanı, akp hükümetine ters düşen bir açıklama yapınca ,
tayyip artık şu şekilde zırvalamaya başlar ,
" eyyyy diyanet cübbeni çıkarda gel",
"Diyanet tamamı ile kaldırılmalıdır",
"paralel devlet diyanete'de sıçramış,"
"Bu cehape diyanete'de sirayet etmiş",
Hayatımda bu kadar aptal milleti bir arada görmedim.
tayyip, paralel devlet dediği fethullah gülen'le birlikde iktidar olup da, onları devlet kademelerine bizzat kendisi yerleştirmedimi?
Bu iş büyük bir İblis ve hokkabaz oyunudur.
Adam tokatı atıyor, "ah boynum" diyerek inliyor ve suçu kendi üzerinden başkalarına atıyor.
Bunları da 24 saat yandaş akp medyasında dinleyen aptallar dinleyip tayyibe hak veriyor.

Akp'nin tipik vergi, sgk affı Oyunu ve Irak petrolu hırsızlığı,
SGK ve Vergi borcu olanlara faiz indirimli taksitli borç ödeme imkanı geliyormuş.
Biz vergilerimizi ödedik .Demekki vergi ödemeyenler daha makbul kişilermiş.
SGK borcu olanlara 3 ay içinde gelir testi yaptırma ve borçlarının sadece faizinden indirim yapılarak taksitle ödeme planı geliyormuş.Sanki milletde bu borçları ödeyecek para denen şey kalmış gibi de.
Irak devletinden habersizce,Barzani'den 1 milyon varil petrolu alıp,
avrupa'ya satmaya kalkan akp'yi, Irak devleti Türkiye'yi hırsızlıkla suçlayarak mahkemeye verdi.
1 milyon varil petrol yüklü gemiyi avrupalı alacak firmalar kabul etmeyince gemi denizde kaldı.
Irak devleti petrol sattığı avrupalı şirketlere anlaşmaları feshetme tehdidinde bulundu.
Abd bile Türkiye'nin Irak devletinden müsade almadan bu petrolü satamayacağını söyledi.
Yani şu işe bak, altın zerraf işi bitti, yerine petrol barzani işi geldi.
Ata sözü ne demiş? "Can çıkar huy çıkmaz"
Ha mehmet ali ,ha ali mehmet 17 aralık yolsuzluğunun başka bir "den" hali.
Hey Allah'ım ya.

Unutmayın Dünya'da 3 tane güç vardır.
1.Para
2.Medya.
3.Asker

Haram ve helâl kazanma konusunda şu önemli unsuru'da aklınızdan çıkarmayın.
Evet helâl kazanmak İslam dininde en önemli unsurdur.
Lakin siz Kocaman bir Dünya'da sadece Müslümanlar olarak yaşamıyorsunuz.
Şu Dünya'da Helâl haram demeden hertürlü yollardan para kazanan dev Güçler.(Banka,Sigorta,Uyuşturucu ve kara para tacirleri vs.vs.) var ve bunlarla ticari savaş vermek için bazen,
"savaş hileden ibaretdir" ve
"Düşmanın silahı ile silahlanınız" hadisi şeriflerine göre, zaman ve zemine göre hareket etmek gerekir.
Yani Sözün özeti şu'dur.
"ey akp ve tayyip uyanık olup hertürlü yollardan para kazanma işini kılıfına uydurabildiğiniz gibi,
Bu Milletin kredi ve kredi kartı borcu ve biriken faizlerini de ,şu yabancı bankalara ödetmeme planlarını da yapınız."

Depremler ,Sel felaketleri gibi,
Hak teala'dan gelen mesajları okuyamayanları,anlayamayanları,
Daha evvel 8 Mayıs 2013 tarihli,
"Yaşamın Zamanlama ve Sıralaması"

Makale yazılarımızda şöyle belirtmiştik.

İnsanlar "makarna"sızlıkdan,
Öyle bir baygın halde, bunalıma girmişlerki,
Onlara "Allah geldi" desek,
Merak edip, bakacak halleri bile kalmamış

Sebepler,
İnsanoğlu'nun, Dünya'da başına gelen tüm hadiselerde,
Kesin ve kesin iki sebep vardır.

1.Kendi yaptığı yanlışından dolayı.
2.Kaderinin ona yaptırdığından İmtihan'dan dolayı'dır.
İmanın 6 şartından birisi olan,(hayır ve şer minAllahu teala)

“Başınıza gelen her hangi bir musibet, kendi ellerinizle işledikleriniz yüzündendir. O yine de çoğunu affeder.” (Şûrâ: 30)

“Bazen hoşunuza gitmeyen bir şey, hakkınızda hayırlı olabilir ve hoşunuza giden bir şey de hakkınızda şer olabilir. Allah bilir siz bilmezsiniz.” (Bakara: 216)

Hangi şerrin altından, hangi hayır çıkacak, Alah bilir siz bilmezsiniz manasındadır.

“Onlar her yıl bir veya iki defa çeşitli belâlara uğratılıp imtihana çekildiklerini görmüyorlar mı? Böyleyken yine de tevbe etmiyorlar, ibret almıyorlar.” (Tevbe: 126)

“Allah kullarına rızkı bol bol verseydi yeryüzünde azgınlık ederlerdi. Fakat O, rızkı dilediği ölçüde indirir. Çünkü O, kullarından haberdardır, onları görmektedir.” (Şûra: 27)

“Andolsun ki biraz korku, biraz açlık, biraz da mallardan, canlardan ve mahsullerden yana eksiltmekle sizi imtihan edeceğiz. Sabredenleri müjdele.”(Bakara-155)

“Andolsun ki mallarınıza ve canlarınıza ibtilâlar verilerek imtihan olunacaksınız.” (Âl-i imrân: 181)

“Eğer Allah zulümleri yüzünden insanları cezalandırsaydı, yeryüzünde tek canlı bırakmazdı. Fakat onları takdir edilen bir süreye kadar geciktirir.”(Nahl sûresi- 61)

İşte bu yüzden O zalimler,emperyalistler,köle kahyaları,münafık artistler, öyle ulu ortam kudurmasın.
Yakında görecekler Babayı....

Eğer, her yol, köprü ev yapan müteahhit başbakan cennete gitseydi,
Susuz motor yapan Hitler'de aynen cennetlik olurdu.

Belki milyonlar yazılarımı okudu.
Ama içlerinden bir kişiyi dahi mükemmel bir şekilde eğitebildiysem.
İşte O benim kârımdır.

Burası Materyalizm İslam Ülkesi Türkiye
Burda Başlar Aşkların en güzel İhalesi
Burda gezer gemiciklerin en güzelleri
Burda Olur köle kahyaları Cumhurbaşkanı

Burda Amerika ne derse o OLUR.
Burda kimi köleliği seçer,Kimi efendiliği

İhalemiz, gemiciklerimiz, paramız hazinemiz olmasada,
Cesur yüreğimiz ve dik alnımız şerefimiz vatan sevgimiz var.

Ne mutlu Bağımsız Türkiye için mücadele eden,
Onurlu şerefli insanlara.


Saygılarla

Hacı Gazi Mücahid
Gerçek Allah Dostu
Vedat Bağlan

Vedat Bağlan 1 Ocak 2014


"Vedat Bağlan Blog Makale yazıları Fihristi Alfabetik listesi "

"Translate Çeviri"

http://www.vedatbaglan.com
http://facebook.com/vedatbaglan
http://tr-tr.facebook.com/pages/vedatbaglancom/167024723324771
http://www.facebook.com/pages/Vedat-Ba%C4%9Flan/132576160097013
http://twitter.com/VedatBaglan
http://vedatbaglan.blogspot.com
http://www.trsohbetler.com/
http://www.facebook.com/haberler.x
http://www.flightsfounder.com/

Hiç yorum yok: